Yalan söylüyor mu?
“Nietzsche’nin ‘Bana yalan söylediğine üzülmedim, bundan sonra sana inanamayacağıma üzüldüm’ sözünde vurguladığı gibi yalan, güvenin birinci düşmanıdır. Zararsız beyaz yalanlara tüm ilişkilerde zaman zaman başvurulsa da bunların sık olması ve beyaz yalan olmaktan çıkması güveni temelinden sarsar. Partnerinizin yalan söylediğini fark ettikten sonra, her söylediğini sorgulamaya, doğru olup olmadığını test etmeye çalışırsınız. Sır sakladığını düşünürsünüz ya da sizi aldatıyor olduğu ya da olabileceği düşüncesine kapılırsınız. Bu durumda güvenin yerini bir süre yalan söyleyenin otokontrolü ve bilgi vermeyi seçme süreci alır.”
1211
Güven ve güvensizlik arasında ince bir çizgi var
Güven ile güvensizlik arasında ince bir çizgi olduğunu belirten Keçe, şunları ekledi: “Güven duygusu, kendimiz, partnerimiz ve ilişkimiz hakkında olumlu düşüncelerimizin ve duygularımızın olmasını sağlar. Güven ilişkilerdeki sorunların ve çatışmaların çözümünü kolaylaştırır, çünkü partnerimizin bizi kasıtlı olarak incitmeyeceğine inandığımız için ona karşı hoşgörülü oluruz, hatalarını kolaylıkla affederiz. Bunun sonucunda güven partnerimize olan bağlarımızı sağlamlaştırır. Ancak güvenmek risk almaktır. Güvenimizin doğru ya da boşa çıkma ihtimali yüzde ellidir. Güven ile güvensizlik arasındaki ince çizgiyi bir kere geçtikten sonra geri dönülmez. Yalan, aldatma, dürüst olmama ve tutarsız davranışlar, güveni geri dönülmez çizginin ötesine geçirir. Hatta Shakespeare’nin dediği gibi ‘Güven ruh gibidir, terk ettiği bedene asla geri dönmez.’”
1212
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.