Kilise öpüşmeyi yasakladı Katolik Kilisesi 1300’lerde şehvetli davranışlara neden olabileceği korkusuyla öpüşme konusunda kaygılanmaya başladı. 1311-1321’deki Viyana Konseyi’nde, Papa V. Clement kilise hizmetlerinde “kutsal öpücük” denilen öpüşmeyi yasakladı. Ve ondan sonra da Katolik Kilisesi’nde 'kutsal öpücük' yerine barış jesti olarak el sıkışma kullanıldı.
15 7
Kilise kuralları ve veba salgını 1600’lere kadar baş selamı, reverans ve benzer diğer jestler öpüşmenin yerini aldı. İngiltere ve Avrupa’da büyük “öpüşme çağı” sona erdi. Kilisenin yasaklamasının yanı sıra bunun nedenlerinden biri de 1665 yılında Londra’da salgın haline gelen Veba hastalığıydı. Hastalığın yayılmasından endişe duyan insanlar öpüşmeyi kesti. Sanayi Devrimi döneminde 1760 ve 1840 yıllarında, İngiltere’de el öpme popüler oldu ve sonradan el sıkışmaya dönüştü.
15 8
Darwin’in öpüşme tanımı Evrimsel biyolojinin babası Charles Darwin, 1872 tarihli kitabı ‘İnsan ve Hayvanlarda Duyguların İfadesi‘nde öpüşmeyi tanımlamıştı. Dudaktan öpüşme ile çeşitli ‘öpüşme benzeri davranışlar’ arasında önemli ayrımlar yapmıştı. Burun sürtmek gibi davranışların benzer bir amaca hizmet ettiğini ve modern romantik dudaktan dudağa öpüşmenin öncüsü olabileceğini belirtmişti.
15 9
'The Kiss' filmi 1896 yılında “The Kiss” (Öpücük) adlı sessiz filmin oyuncuları May Irwin ve John Rice ilk kez filmde defalarca öpüştü. Bu sahneler tartışma yarattı. Eleştirilerde “Birbirlerinin dudaklarıyla otlanan uzatılmış temsil, sahnede yeterince hayvancaydı. Buna rağmen devasa ebatlara büyütülmüş ve üçten fazla kere tekrarlanmıştır…..Bu katiyen iğrenç.”şeklindeydi. Aşığının öptüğü prenses korkudan kaçtı 19. yüzyılda öpüşmenin ne olduğunu bilmeyen birçok toplum bulunuyordu. İngiliz kaşif William Winwood Reade’in, 'Vahşi Afrika’da' kitabında, kaşifin Afrika’da aşık olduğu bir prensesi öpmek istediği ancak prensesin ondan korkup kaçtığı yazıyor. Prenses, Reade’in kendisini yemeye çalıştığını sanmış.
15 10