Ortaçağ’da öpüşme yaygınlaştı Orta Çağ’da, Avrupa’nın tamamı öpüşüyordu. Yine de uygulama üstünler tarafından idare ediliyordu. Eşit mertebedeki insanlar, hem dişi hem de erkekler dudaktan öpüşebilirlerdi. Daha düşük mertebedekiler yanak, el, diz, ayak veya kişinin önündeki toprağı öpebilirlerdi. Mertebe farkı büyüdükçe, kişiler dudaklardan daha uzak noktaları öpebiliyorlardı. Anlaşmalar öperek mühürlenirdi Mertebe olarak büyük kesimin okuma yazman bilmeyenleri anlaşmaları mühürlemek için öpüyorlardı. İnsanlar isimleri için belgeye bir X çizeler ve onu yasal kılabilmek için öperlerdi. Sevgililer günündeki X’in veya mektuplarda öpücüğü simgeleyen X’in kökeni buradan geliyor.
15 6
Kilise öpüşmeyi yasakladı Katolik Kilisesi 1300’lerde şehvetli davranışlara neden olabileceği korkusuyla öpüşme konusunda kaygılanmaya başladı. 1311-1321’deki Viyana Konseyi’nde, Papa V. Clement kilise hizmetlerinde “kutsal öpücük” denilen öpüşmeyi yasakladı. Ve ondan sonra da Katolik Kilisesi’nde 'kutsal öpücük' yerine barış jesti olarak el sıkışma kullanıldı.
15 7
Kilise kuralları ve veba salgını 1600’lere kadar baş selamı, reverans ve benzer diğer jestler öpüşmenin yerini aldı. İngiltere ve Avrupa’da büyük “öpüşme çağı” sona erdi. Kilisenin yasaklamasının yanı sıra bunun nedenlerinden biri de 1665 yılında Londra’da salgın haline gelen Veba hastalığıydı. Hastalığın yayılmasından endişe duyan insanlar öpüşmeyi kesti. Sanayi Devrimi döneminde 1760 ve 1840 yıllarında, İngiltere’de el öpme popüler oldu ve sonradan el sıkışmaya dönüştü.
15 8
Darwin’in öpüşme tanımı Evrimsel biyolojinin babası Charles Darwin, 1872 tarihli kitabı ‘İnsan ve Hayvanlarda Duyguların İfadesi‘nde öpüşmeyi tanımlamıştı. Dudaktan öpüşme ile çeşitli ‘öpüşme benzeri davranışlar’ arasında önemli ayrımlar yapmıştı. Burun sürtmek gibi davranışların benzer bir amaca hizmet ettiğini ve modern romantik dudaktan dudağa öpüşmenin öncüsü olabileceğini belirtmişti.
15 9