3500 yıl önceki öpüşmenin izleri İlk kimlerin nasıl öpüştüğüne dair gizem henüz çözülmüş değil. Fakat tarihçiler bu davranışın kaynaklarına Hindistan’da ulaştılar. M.Ö. 1500 yıllarına ait Vedic Sanskritçe 4 ana metinde, öpüşmenin izlerine rastladılar. 3500 yıl öncesine ait metinler burunları birbirine sürtme ve bastırma geleneğini tarif ediyor. Bu noktadan itibaren öpüşmenin hikayesi takip edebiliyor.
15 2
“Dudaklarını dudaklarıma yerleştirdi” Hint metinlerinden yaklaşık 500 yıl sonra destansı şiir olan Mahabarat, dudaktan dudağa öpüşmenin kaynaklarını içeriyordu. Bu şiir “Dudaklarını dudaklarıma yerleştirdi ve bir ses çıkarttı ve bu bende bir haz uyandırdı.” diyerek öpmeyi tarif ediyor. Tarihi kaynaklar, M.S. 5. yüzyıllarda erotizm üzerine yazılmış klasik metin olan Kama Sutra ile devam ediyor. Burada bolca öpüşme teknikleri tarif ediliyor.
15 3
Büyük İskender ve ordusu öpüşmeyi öğrendi M.S. 326 civarında, öpüşme Hindistan’dan yayılmaya başladı. İskender ve onun ordusu öpüşmeyi Hintliler’den öğrendiler. İskender’in ölümünden sonra askerleri Ortadoğu’nun çeşitli bölgelerine dağıldılar.
15 4
Öpüşmeyi Romalılar popüler hale getirdi Romalılar öpüşmeyi popülerleştiren kimselerdi. Uygulamayı Avrupa’nın çoğuna ve Kuzey Afrika’nın bazı bölgelerine yaydılar. Onlar için öpüşme sadece bir öpüşme değildi. Sıklıkla yanağa kondurulan, arkadaşlık öpücüğü olan “osculum” vardı. Dudak dudağa daha erotik olan “basium” vardı ve tutkulu olan “savium” bulunuyordu. Öpüşme antik Roma kültürünün kanunlarına girmişti. Bu kanunlardan birine göre, kamusal alanda bir bakire tutkuyla öpülürse, erkek tarafından tüm evlilik haklarını talep edebilirdi.
15 5