Kadınlar olarak ilişkinin daha ilk gününden farkında olmadan karşımızdaki insana çok pozitif enerjiler yüklüyor, kesinlikle onunla bir gelecek kurmak istiyoruz.

Erkeklerle kadınları ayıran bazı net çizgiler var. Kadınlar yapısı gereği biraz aceleci davranabiliyor aşk konusunda… Bu baskıyı hisseden erkekte kaçma yoluna gidiyor.

Erkek, kadınının ciddi hisler besleyip, evlenme planları yapmasında aşırı korkuyor ve bir anda ortadan kayboluyor.

Erkekler, bu ilk evreleri daha sindirerek, kafalarında herşeyi ölçüp biçmeden yana. Yani siz onunla olacak çocuğunuzun adını düşünürken, o daha 'Acaba uyumlu bir çift olabilir miyiz' diye düşünüyor.

Yapmanız geren onun da yapmış olduğu hareket aslında. Biriyle tanıştığınızda, ilişki yaşarken, ailesi, çevresi, işi, sorumlulukları, uyumunuz, kültürlerinize kadar herşeyi düşünmeniz, kafanızda ölçüp bitmeniz gerekir.

Biz kadınların yaptığı en büyük hatalardan biri de hemen yelkenleri suya inndirmek. İlişki rayına oturup, karşımızdaki insana güven duymaya başladığımız an ipleri onun eline veriyoruz.

Bu son derece hatalı bir hareket! Hiç bir erkek karşında güçsüz, kendi fikirleri olmayan, bütün topu ona atan, bütün teslimiyetiyle her denileni yapan bir kadın istemez. İlk hoşuna gidebilir fakat bir süre sonra sıkılır.

Erkeklerin kafasında kadınlardan daha değişik kriterler var ve evlenme niyetine girdiği an sizi gözlem altına alırlar. Her şey çok iyi olsa da, ilişkiniz süper olsa da bir erkek sevdiği bir kadını evlenmek için uygun bulmadığı için maalesef bir anda terkedebilir.

Onun kafasındaki anne olacak kadın profili, iyi bir aşçı, iyi bir hayat arkadaşı gibi kritere uygun olup olmadığınızı sorgulaması genelde birçok ilişkinin bitmesine neden olan en önemli faktörlerden.