İlişkinizde önce duygularınızı renklendirin!

Uzun süreli ilişkilerde heyecan ve mutluluk için yatak odanızdan önce duygusal açlığınızı gidermek için duygularınızı renklendirin.

Uzun süreli ilişkilerin birçoğunda, bir süre sonra duygusal ihtiyaçlar geri planda kalıyor. Bu yüzden ilk heyecan kaybediliyor. Evliliklerin ya da ilişkilerin canlı tutulabilmesi için söylenen güzel sözler, romantik akşam yemekleri, güzel sözlerin yazıldığı not kağıtları, otel odaları, kokulu mumlar gibi yapılan bir çok tavsiye, temelde cinsel yaşamı renklendirmenin ötesine geçemiyor. Belki de uzun dönemde ilişkideki heyecanın sönmesi, iki tarafın da fiziksel değil duygusal açlığının bastırılmasıyla ilgili bir durum. Bu kez yatak odanızı değil, duygularınızı renklendirmeyi deneyin.
5 1
İlk tanışma anınızı yazın ve karşılaştırın. Belki de tanışma hikayenizi arkadaşlarınıza ve ailenize defalarca kez anlattınız. Bu sefer kendi hikayenizi yazın. Bu noktada biraz daha duygulara ait detaylı düşünmeye ve partnerinizi şaşırtacak küçük detaylar yakalamaya çalışın. Olaylardan çok duygulara odaklanın ve hislerinizi tüm açıklığıyla sevdiğiniz kişiyle paylaşın.
5 2
Güneşin doğuşunu birlikte izleyin. Gün doğumu duyguları harekete geçiren bir olaydır. Güneşin doğuşu yeni bir günü, yeni heyecanları, yeni olayları ve yeni başlangıçları anımsatır. Yeni günün doğuşuna sevdiğiniz kişiyle birlikte tanıklık edin. Evrenin aydınlandığına yan yana birlikte şahit olmak duygusal olarak birbirinize daha yakın olmanıza yardımcı olacak. Bunu anı fotoğraf çekerek sosyal medyada paylaşmayın. Bırakın ikinize özel an olsun.
5 3
Kimsenin bilmediği çocukluk anılarınızı anlatın. Bu, içinizdeki masum çocuğu ortaya çıkarmanıza ve partnerinizin hem fiziksel hem de duygusal olarak kendisini size daha yakın ve bağlı hissetmesine yardımcı olacak. Çocukluğunuzla ilgili hatırladığınız güzel anıları, onların sizde uyandırdığı duyguları, sevdiğiniz tatları ve kokuları sevdiğiniz kişiye anlatın. Aynı şekilde çocukluğunuzla ilgili kötü anılarınızı paylaşın.
5 4