Hasse Walum’a göre, evrimsel ve biyolojik olarak incelediğinde, doğan çocuğun kendisinden olup olmadığından hiçbir zaman yüzde yüz emin olamayacağı için, erkek bireylerin kıskançlığı her zaman kadınlardan çok daha yüksek seviyelerde oluyor.

Bunun tam tersine, taşıyıcı pozisyonda oldukları için çocuğun kendilerinden olduğundan kesin emin olmaları nedeniyle kadınlarda yeni neslin kendilerine ait olmayan genleri taşıdığına dair bir şüphe yok.

Ancak bu durum, partnerlerini daha az kıskandıkları ya da hiç kıskanmadıkları anlamına gelmiyor. Kadınlar, kendilerinin ve yeni nesillerin devamı için gerekli olan kaynakları, erkeğin sağlaması nedeniyle partnerlerini kaybetme korkusu taşıyorlar.

Karolinska Institute araştırmacısı Hasse Walum, modern toplumlarda kadının ailedeki ve toplumdaki rolünün değişmesiyle birlikte, ortaya çıkan kültürel ve cinsi faktörlerin kıskançlık konusunda etkisini öğrenmek için katılımcılara şu soruları sordu: