Gelecekteki mutluluk beklentisi ilişkinin ciddiyetine katkı sağlıyor. Örneğin; yeni bir bebeğe sahip olma, çocukların zorlu ergenlik dönemlerinden geçmesi, finansal konulardaki stres, kavga veya partnerin birinin tüm zamanını çalışarak geçirmesi gibi zor durumlarda, eğer gelecekte ilişkinin mutluluk getireceği düşünülüyorsa kişiler ayrılmak istemiyor.

Diğer yandan ilişkiden gelecekte kazanımlar elde etme ihtimali varsa, emek vermeye ve fedakarlıklarda bulunmaya daha istekli olunuyor. Tahminler tam tersi yönde olduğunda ise çiftler ilişkiye emek vermek ve onu sürdürmeye çalışmak konusunda pek de hevesli olmayabiliyor.

Yeni ilişkilerde ise, partnerin hayattan bizimle aynı şeyleri isteyip istemediğini, ileride nasıl bir ebeveyn olacağını, birlikte eğlenmeye devam edip etmeyeceğimizi merak ediyor olabiliriz. Bu konuda yapılan araştırmalarda da, yatırım ve tahmin modellerinde belirtilen toplam 4 etkeni destekleyen sonuçlara ulaşılmakta.

Bu sonuçlara göre; -Partneriyle mutlu bir gelecek öngören bireyler, hem günlük olarak hem de bir yol sonrasında diğerlerine göre kendilerini ilişkilerine daha fazla adıyorlar. -Gelecekte ilişkilerinden daha fazla tatmin olacağı beklentisine sahip kişiler, ilişki içinde daha az yıkıcı davranıyor. Örneğin daha az eleştiri ve suçlamalarda bulunuyor. -Bu kişiler aynı zamanda partnerlerinin olumsuz davranışları karşısında eleştirilerinde daha yapıcı oluyor. -İlişkideki bu tür olumlu davranışlar ilişkinin istikrarını da artırıyor.