İngiltere'de yapılan bir araştırmada 'aşk hormonu' olarak bilinen oksitosinin partnere romantik bağlanma duygusuna neden olurken aynı zamanda korku ve endişeyi artırdığı belirtildi.
Oksitosin kadınlarda bağlanma güdülerini harekete geçirir. Kadının iyi bir ilişki içinde olması partnerine güvenebilmesi, onunla ilgilenmesi ve ondan ilgi görmesi, destek, şefkat hissetmesi oksitosin seviyesini artırır.
Ancak Northwestern Medicine® tarafından yapılan ve Nature Neuroscience dergisinde yayımlanan araştırmada mu mutluluk hormonunun ayrıca uzun süren acılarla da ilgisinin olduğu ileri sürüldü. Araştırma, hormonun bir fonksiyonunun da beynin spesifik bir bölgesindeki sosyal hafızayı güçlendirdiğini ve eğer üzücü veya acılı bir deneyim olursa oksitosinin hafızayı yoğunlaştıran beynin bir bölümünü aktif hale getirdiğini gösterdi.
Yani aşk sevinci getiren bu aynı hormon, ayrıca uzun yıllar süren üzücü sıkıntıların da gerisinde duruyor. Oksitosinin ayrıca gergin bir ortamda iseniz anksiyete ve korku duyarlılığını artırıyor ve gelecek streslare karşı da anksiyete ve korkuyu artırabiliyor.
Araştırmaya öncülük eden Jelena Radulovic "Oksitosin sisteminin anksiyeteyi düşürmede ya da tetiklemede ikili rolünü anlamak için, sosyal bağlama bağlı olarak, negatif reaksiyonların tetiklenmesi yerine huzuru geliştiren oksitosin tedavisini en uygun hale getirebiliriz" dedi.