Yanığa sakın buzla müdahale etmeyin!

Serinken yaptığı açıklamada, acil servislerde en sık görülen vakaların başında yanıkların geldiğini belirtti. Özellikle yüzeysel yanık vakalarıyla sıkça karşılaştıklarını ifade eden Serinken, şu bilgileri verdi:

“Yüzeysel yanıklarda, ciltte bir kızarıklık ve sonrasında şişmeler oluşuyor. Yanıklarda, ilk üç gün ağrı oluyor. Daha sonraki günlerde ise yaranın iz bırakmadan iyileşmesi önemli. Onun için yanık meydana geldikten hemen sonra yaranın soğutulması gerekiyor. Yarayı soğutmaktaki amacımız doku hasarının küçültülmesi. Onun için yanık meydana geldikten sonra yanan bölgenin çeşme suyunun altına tutulması gerekiyor.”

Soğutma işlemiyle yaranın kontrol altına alındığını anlatan Serinken, “İlk yarım saat içerisinde soğutulmamış yaraya daha sonraki soğuk uygulama sadece ağrıyı gidermeye yarar. Yaraya müdahale edilen suyun sıcaklığı bir ile beş derece arasında olmalı. Süre olarak 10-15 dakika veya ağrı geçene kadar soğuk suda kalmalı” dedi.

Yara enfeksiyon kapmamalı

Doç.Dr. Serinken, yanan dokunun buzla temas ettirilmemesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Buzla temasta doku hasarını daha da artırmış oluruz. Soğuk uygulamadan sonra hastanın ilk iki gün şiddetli ağrısı olacaktır. Bu ağrıyı gidermek amacıyla ağrı kesici kremler uygulanabilir. Halk arasında diş macunu, yoğurt gibi çeşitli şeylerin uygulanması söz konusu. Bunlar yarayı iyileştirmekten çok yara yerini daha da kötü hale getiriyor. Yanık bölgesinden sıvı çekiyorlar. Ayrıca en büyük korkumuz yaranın enfeksiyon kapması. Yanıktan ölümlerin en büyük nedeni enfeksiyon. Çok büyük yanıklara maruz kalan hastalar enfeksiyon nedeniyle hayatını kaybediyor. Onun için yara yerine herhangi birşey sürülmemesini öneriyoruz. Eğer yüzeysel bir yanık söz konusuysa kremler kullanılarak tedavi edilebilir.”

Yanık oluşan dokunun nemli tutulması gerektiğini belirten Serinken, yaranın güneşten korunmadığı takdirde daha çok tahrip olacağını sözlerine ekledi.