Pankreas kanseri dünya genelinde kansere bağlı ölüm nedenleri arasında dördüncü sırada. Bu kanser türünün yüzde 30’unun sigaradan kaynaklandığı belirtiliyor.
Meyve-sebze ve lifli besin tüketiminin pankreas kanseri riskini azalttığı, et ve yağlı ürünlerin ise riski artırdığı düşünülüyor. Genetik faktörlerin yanı sıra benzin ve metalürjik kokular gibi kimyasallar da pankreas kanseri riskini artırıyor.
Obezite ve diyabeti olan kişilerde pankreas kanseri görülme sıklığı daha fazla. İnce bağırsak ve ülser kanamalarına yönelik daha önceden geçirilmiş operasyonlar sonrasında da risk artıyor.
Acıbadem Fulya Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Özdal Ersoy, pankreas kanseriyle ilgili önemli uyarı ve önerilerde bulundu. Ersoy’un verdiği pankreas kanseri hakkında verdiği bilgiler şöyle:
Pankreas, karnın en arkasına yerleşmiş, yaklaşık 15 cm uzunluğunda büyük bir organ. Önyüzü mide, 12 parmak bağırsağı ve kalın bağırsakla kapatılmış olan pankreas, birçok önemli görevle birlikte gıdaların sindiriminde ve kan şekerinin düzenlenmesinde büyük rol oynuyor.
Her 10 kanser vakasının 8’den fazlasının tanısı 60 yaş ve üzeri kişilerde konulurken, risk özellikle 50 yaşından sonra artıyor ve çok nadir de olsa 40 yaş altında da görülebiliyor.
Pankreas kanserinde ölüm oranının yüksek olmasının nedenleri ise erken tanı zorluğu, hızlı yayılma (metastaz kabiliyeti), radyoterapi ve kemoterapiye iyi cevap vermemesi.
Yakaladığı insanı öldüren pankreas kanseri, genellikle sessiz ve sinsice yayılıyor. Çünkü başlangıçta hastanın yakınmaları çok belirsiz oluyor. Çok tipik yakınmalar ise genelde kanser ilerleyince ya da yayılınca ortaya çıkıyor. Bu nedenle erken tanı zordur ve teşhis edildiğinde genelde kanser lenf bezlerine, komşu organlara atlamış olur. Rahatsızlıkta kişinin duyduğu yakınma ya da yakınmalar sürekli hale geldiğinde en kısa zamanda hekime başvurulmalıdır. Belirtiler şöyle sıralanabilir:
-Sarılık: Genellikle ağrısız olur ve safra yolu tıkanıklığı olduğunda görülür. Pankreasın gövde ve kuyruk bölümündeki kanserlerde sarılık görülmeyebilir. Ciltte kaşıntılar sarılığın ön bulgusu olabilir.
-İştahsızlık, erken doyma hissi, hazımsızlık, tedavilere yanıt vermeyen şişkinlik ve gaz
-Ağız tadının bozulması, gıdalara karşı kötü kokular ve tiksinti hissetme
-Halsizlik, kilo kaybı
-Karnın üst bölgesinde sırta da yayılabilen karın ağrısı (Ağrı öne eğilince kısmen azalır, yemeklerden sonra ağrı artar)
-Sebebi açıklanamamış bel ağrısı
-Yeni ve birden ortaya çıkan diyabet hastalığı
-Depresyon hali
-Yağlı dışkılama (Dışkının rengi açılır, kötü koku olur, dışkı sifonu çekmekle kolayca temizlenmez.)
Pankreas kanserinin evresine göre kişiler çeşitli şekillerde tedavi ediliyor. Erken evre kanserlerde tümör, deneyimi olan genel cerrahlar tarafından ameliyatla çıkartılabilir. İleri evre tümörlerde ise cerrahi tedaviler uygulanmaz, hastanın semptomlarına yönelik özel ilaç tedavileri (çeşitli ağrı kesiciler, sinir kökü blokları gibi), kemoterapi ya da radyoterapi seçenekleri uygulanır.
İleri evrede ise, ömrü bir süre daha uzatabilmek ve ıstırabı azaltmak için tedaviler verilir. Bu kişilere uygulanacak kemoterapi ile birlikte, mevcut sarılığının düzeltilmesi, beslenme desteğinin sağlanması, ağrının azaltılması ve diğer yaşam konforunun düzeltilmesi amaçlanır.
Gelişmiş ülkelerde, pankreas kanseri tedavisine yönelik ilaçların bulunması için özellikli ve pankreas kanseri deneyimine sahip merkezlerde çeşitli klinik çalışmalar sürüyor.