Prof. Dr. Çeliker, tıpta 'omuz periartriti' olarak adlandırılan 'omuz donması' hastalığının toplumda yüzde 2-5 oranında görüldüğüne işaret ederek, omuz periartritinin, eklem etrafındaki kapsülde ve yumuşak dokularda inflamasyon ile oluşan, ciddi ağrı ve hareket kısıtlılığı ile seyreden bir hastalık olduğunu dile getirdi.
Hastalıkta günlük yaşam aktivitelerinde önemli bir kayıp meydana geldiğini ve ağrının özellikle gece belirgin olduğunu kaydeden Çeliker, hastalıkta, erken dönemde ağrı ön planda iken daha sonra tutukluk ve hareket kısıtlılığı geliştiğini ifade etti.
Çeliker, bu dönemin 2-9 ay arasında sürdüğünü belirterek, daha sonra ağrı azalsa da tutukluk ve kısıtlılığın arttığına işaret etti.
Hastalıkta omuzun tüm hareketlerinin etkilendiğini, hareketsizlik nedeniyle kaslarda zayıflama meydana geldiğini anlatan Çeliker, bu evrenin de aylarca sürebildiğini ifade etti.
Hastalığın etki süresi farklılık gösteriyor
Çeliker, bu dönemden sonra çözülmenin başladığını, ağrı ve tutukluğun azaldığını ve hareketlerin normale döndüğünü dile getirerek, tedavi edilmeyen olgularda bu sürecin yıllarca sürebildiğini kaydetti.
Hastalığın 40-60 yaş aralığındaki kadınları daha çok etkilediğini belirten Çeliker, “Omzu donanların yüzde 60'ı kadınlar” diyor.
Çeliker, omuz donmasının kırık ve çıkıklardan dolayı oluşabildiğini, diyabet hastalarında görülme sıklığının beş kat arttığını, hipertiroidi ve parkinson hastalarında görüldüğünü, myokard enfarktüsü geçirenlerde rastlandığını ve uzun süre hareketsiz kalanlarda, omuz cerrahisi, meme ve göğüs duvarı cerrahisi sonrasında da oluşabildiğini anlattı.
Donmuş omuz olan bir hastanın saçını taramakta, dişini fırçalamakta, giyinmekte, arka cebine ulaşmakta, araba kullanmakta zorlandığını da ifade eden Çeliker, hastanın kolunu kaldıramadığı için terlemenin arttığını, uyku sorunlarına da yol açtığını belirtti.
Ev kadınlarının ev işleri sırasında ağır kaldırmalarının, eşya taşımalarının, silkeleme hareketi yapmalarının, omuz ekleminde zedelenmeye yol açabildiğini dile getiren Çeliker, omzun ani hareketleri, arkaya doğru sert biçimde uzanmak, omuzda tekrarlayan hareket gerektiren işler, omzun ağırlıklı kullanıldığı sporların da donmuş omuz riskini arttırdığını anlattı.
Hastalığın sebebi doğru tespit edilmeli
Hastalığın tanısının genellikle klinik muayene ile konulduğunu da kaydeden Çeliker, laboratuvar testleri, röntgen ve manyetik rezonans gibi tetkiklerin altta yatan sebebi ve diğer nedenleri ayırt etmek amacıyla yapılabildiğini kaydetti.
Çeliker, hastalığın tedavisine de değinerek, bu amaçla ağrı kesici ve ödem çözücü ilaçlardan yararlanıldığını, ancak ilaç tedavisinin tek başına yeterli olmadığını, omuz egzersizlerine erken dönemde başlanması ve düzenli yapılmasının önerildiğini ifade etti.
Fizik tedavi yöntemleri ile ağrının ve ödemin azalmasının sağlandığını da dile getiren Çeliker, medikal ve fizik tedavi yöntemleri ile 4-6 ayda iyileşmeyen hastalarda cerrahi tedavi seçeneğinin de değerlendirildiğini kaydetti.