Leblebicioğlu, mevsim nedeniyle KKKA hastalığının görülme sıklığının artabileceği bir döneme girildiğine dikkati çekti. Özellikle yüksek rakımlı yörelerde yaşayanların daha dikkatli olması gerektiğini belirten Leblebicioğlu, kenelerle insanlar arasındaki temasın önlenmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Kene tutunmasının belirtileri nelerdir?
Kırsal kesimde hayvancılığın ve tarım alanında çalışmanın sık olmasının, kenelerin vücuda tutunmasını artırdığını dile getiren Leblebicioğlu, şöyle devam etti:
“Kırsal bölgelerde yaşayanlarda kene tutunmasına karşı korunmaya büyük önem vermelidir. Son yıllarda kene tutunmalarına karşı insanların bilinç düzeyinin artması, kene vakalarının düşüşünde etkili oldu. Ancak tedbiri elden bırakmamak gerekir. Vücuda tutunan kenelere karşı dikkatli olunmalı. Keneler birtakım hastalığa zemin hazırlar. Bu nedenle kenelerin vücuttan mümkün olduğunca erken çıkarılması gerekir. Riskli bölgelerdeki sağlıkçıların kenenin nasıl çıkarılacağını bilmesi de bu anlamda önemli.”
"Zaman kaybetmeden hekime görünün"
Kenelerin vücuttan doğru şekilde alınmasının, hastalık riskini azalttığını anlatan Leblebicioğlu, “Vücudunun bir yerinde kene gören kişiler zaman kaybetmeden hekime görünmelidir. Kenelerin vücuttan mümkün olduğunca erken çıkarılması gerekir. Çıplak elle keneye dokunulmamalıdır. Kenenin gövdesinden, başından ve diğer organlarından da kesinlikle tutulmaması gerekir. Kenenin başının kopmamasına dikkat edilmeli” dedi.
Prof. Dr. Leblebicioğlu, KKKA şüpheli hastaların takibinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “Riskli kırsal bölgelerde yaşayan kişilerde kene tutunma hikayesi olmasa bile ateş, halsizlik, bulantı, kusma ve kanama belirtileri mevcutsa, KKKA incelemesi yapılmalı. Özellikle hastaların klinik durumu ağırlaşmadan ilgili merkezlere sevk edilmesi, tanı, takip ve destek tedavisinin erkenden yapılmasını sağlayacaktır. Bu konuda hassas davranılmalı.”