Karın ağrısının birçok nedeni olduğunu belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Öztürk, bazı hastalıklar açısından önemli bir bulgu olabileceği için karın ağrısında hemen ağrı kesici kullanılmasının sakıncalı olduğunu söyledi.
Karın ağrısının akut ve kronik olmak üzere iki şekilde görüldüğünü söyleyen Öztürk, “Hayati tehlike oluşturabilecek olanı akut, yani ani başlangıçlı karın ağrılarıdır. Zamanında tanı konup tıbbi müdahale yapılmazsa ölümle sonuçlanabilir” uyarısında bulundu. ilaç fiyatları
Karın ağrısında doktora neden başvuruluyor?
Ağrının çok değişik şekillerde ortaya çıkabileceğini belirten Dr. Öztürk’ün, doktora başvuruyu gerektirmesi bakımından dikkat çektiği ağrı özellikleri şöyle:
• Keskin, hafif, bıçak batması gibi, kramp şeklinde, kıvrılma, sıkıntı verici.
• Kısa süreli dalgalar halinde gelip giden ya da sürekli olabilecek kusmalar. Kusmada ve dışkıda kan görülmesi.
• Kıpırdamadan durmaya, ya da ‘en iyi pozisyonu’ bulmak için ortalıkta dolaşmaya neden olacak kadar rahatsız edici ağrılar.
• Ağrı ile nefes almanın zorlaşması, kesilmesi, baygınlık hissi.
• Karın ağrısının göğse, boyuna ve sol omuza yayılması.
Ağrı neden oluşuyor?
Karın ağrısının birçok nedeni olduğunu vurgulayan Dr. Öztürk, "Gastroenterit enfeksiyonlar, gıda zehirlenmesi, pelvis enfeksiyonları, akut apandisit, safra kesesi taşları, karaciğer sorunları, peptik ülser, hazımsızlık, mide ekşimesi gibi rahatsızlıklar, meckel divertikülü iltihap ve delinmeleri, bağırsak tıkanmaları, boğulmuş fıtıklar, karın zarı iltihapları, kanamalar, dış gebelik, böbrek ve idrar yolu taşları gibi birçok hastalık karın ağrısına neden olabilir ve tehlikeli sonuçlar doğurabilir" dedi.
Öztürk, karın bölgesi dışında karın ağrısı yapan hastalıklara örnek olarak ise pnömoni, pnömotoraks, koroner kalp hastalıkları, yemek borusu hastalıkları, tümörler ve reflü gibi hastalıkları gösterdi.
Teşhis koymak da zor
Karında çok sayıda organ ve yapının bulunması nedeniyle, ağrı kaynağını bulmanın bazen zor olabildiğini belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Öztürk, tanıda fizik muayene, kan testleri ve radyolojik incelemeler kullanıldığını, tedavinin ise ilaç ve cerrahi olmak üzere iki şekilde yapıldığını belirtti.