Baş ağrıları genellikle uykusuzluk, stres gibi faktörlere bağlı olarak görülürken, bazen de ciddi hastalıkların sonucu olarak karşımıza çıkabiliyor. Halk arasında baloncuk olarak bilinen anevrizma, ani ve şiddetli baş ağrısı ile belirti veriyor ve özellikle geçiş dönemi olan bahar aylarında artış gösteriyor. Memorial Şişli Hastanesi Girişimsel Radyoloji Bölümü’nden Nöroradyoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Geyik, anevrizma ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Mevsim geçişlerine dikkat!
Anevrizma, damar duvarından köken alarak oluşan üzüm tanesi şeklinde bir çıkıntıdır. Kan basıncına dayanıklı olan damar duvarı çeşitli nedenlerle zayıflayarak üzüm tanesi şeklinde bir çıkıntı yapabilir. Anevrizma ilkbahar ve sonbahar gibi geçiş mevsimlerinde daha sık görülmektedir. Bu mevsimlerde yaşanan ani ve şiddetli baş ağrılarının önemsenmesi gerekmektedir. Tanı yöntemleri çok geliştiği için birçok anevrizma patlamadan belirlenebilmektedir. Çocukluk çağında nadiren gözlenen anevrizma, genellikle 40-60 yaş arasında görülmektedir.
Aniden saplanan ve geçmeyen ağrıya karşı direnmeyin
Anevrizmanın en sık görülen belirtisi ani ve şiddetli gelişen baş ağrısıdır. Özellikle yoğun spor, ağır yük kaldırma ve cinsel aktivite sonrasında baş ağrısı gelişmesi durumunda anevrizma varlığından şüphe duyulmalıdır. Bu tür aktiviteler sırasında kan ve kafa içi basınç artığından dolayı beyin damarlarındaki anevrizma yırtılarak beyin kanamalarına neden olabilmektedir. Yaşanan baş ağrısı daha önce yaşanan baş ağrılarından farklı olarak kendini hissettirir. Anevrizma hiçbir belirti vermeden de ortaya çıkabilmektedir. Ani ve şiddetli baş ağrısının yanı sıra;
· Kronik baş ağrısı yaşayan bireylerde, baş ağrısı sıklığının ve şiddetinin artması
· Göz kapağında düşme
· Geçici uyuşmalar
· Yutma ve görme bozuklukları da anevrizmanın bilinen belirtileri arasındadır.
Yüksek tansiyon baloncuğu patlatabilir
MR, Tomografi ve kasıktan girilerek yapılan anjiyografi ile belirlenebilen anevrizmanın ne zaman patlayacağı tespit edilememektedir. Baloncuk doğuştan olabileceği gibi daha sonradan yaşanan travmalar, tümör ve enfeksiyon gibi nedenlerle de meydana gelebilir. Anevrizmanın büyüklüğü ve üzerinde kendisinden küçük başka bir baloncuğun varlığı patlama riskini arttırır. Genç yaşta oluşan anevrizmalar ilerleyen yaşla birlikte büyüyeceği için patlama riskini fazlalaşır. Baloncuğu büyütecek ve patlamasına neden olabilecek yüksek tansiyon gibi farklı etkenler varsa bunların da kontrol edilmesi gerekmektedir.
Anevrizmanın patlaması hayati tehlikeye neden olabiliyor
Anevrizmanın patladığı ve beyin kanamasının gerçekleştiği durumlar ölümcül olabilmektedir. Yapılan çalışmalarda beyin kanaması geçirenlerin yüzde 12’sinin hastane gelemeden hayatını kaybettiği belirlenmiştir. Tedavi edilmediği durumlarda ikinci beyin kanaması riskinin yanı sıra felç ve koma halleri de görülmektedir.
Doku dostu tedavi
Anevrizmanın tedavisinde son yıllarda kasıktan girilerek gerçekleştirilen anjiyo yöntemi ön plana çıkmaktadır. Özellikle cerrahi işlemin zor olduğu, büyük damarların beyne girdiği ve beyin sapının önünde bulunan baloncuklarda girişimsel yöntemler kullanılmaktadır. Kasıktan girilerek yapılan tedavinin cerrahi yöntemlere göre avantajı fazladır. Cerrahi yöntemde komplikasyon riski her zaman daha fazladır. Kesme dikme gibi işlemler olmadığı için doku dostu olarak tanımlanan girişimsel tedaviden bir gün sonra hasta taburcu edilir.
Yaşam şekline dikkat
Anevrizma patlamadan müdahale edilen hastaların sigara ve alkolden uzak durması gerekir. Tansiyon sürekli kontrol altında tutulmalıdır. Spor yapmalarında bir sıkıntı bulunmamaktadır. Anevrizması patlayan ve beyin kanaması geçiren hastaların biraz daha dikkatli olmalarında fayda vardır. Tedaviden sonraki ilk 6 ay ağır sporlardan kesinlikle uzak durmaları gerekir.