Ağrı, eklemde şişlik ve çabuk yorulma gibi belirtilerle kendini gösteren, hareket kabiliyetini azaltarak, yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşüren eklem kireçlenmesi özellikle fazla kilolu ve ileri yaştaki bireyleri tehdit ediyor. Memorial Hizmet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Tuluhan Yunus Emre, eklem kireçlenmeleri ve tedavi şekilleri hakkında bilgi verdi.
40 yaşından sonra dikkat!
Eklem kireçlenmesi yani tıbbi adıyla “osteoartrit” en sık görülen eklem hastalığıdır. Diz ve kalça ağrısının en yaygın nedeni olan bu rahatsızlık, eklem kıkırdağının yapısının bozulması, aşınması, incelmesi ve kaybına neden olabilir.
Ayrıca, eklem kıkırdağının altındaki kemik dokusunda da değişiklikler sonucu, kemikte büyümeler ve eklem kenarında çıkıntılar (osteofit) gelişir. Sonuçta osteoartrit, eklemlerin normal yapısını bozarak, hareketlerde kısıtlanmaya ve ağrıya neden olan bir hastalıktır. Bu hastalık genç ya da yaşlı herkesi aynı şekilde etkilemekle beraber 40 yaş üstü özellikle aktif bireylerde daha sık görülür.
Eklem yaralanmaları ileride eklem kireçlenmesine sebep olabilir
Eklemin bir travma ya da büyük bir ameliyat geçirmesi, yıllar sonra osteoartrit gelişmesine sebep olabilir. Doğuştan olan bazı eklem hastalıkları da ileri yaşlarda osteoartrit gelişmesine yol açabilir. Ayrıca bazı meslekler bazı eklemlerin daha fazla kullanılmasına sebep olur ve bu eklemlerde erken yıpranmalar olur.
Ağrının şiddeti gün geçtikçe artabilir
En sık görülen belirtileri, eklemde ağrı ve sertliktir. Ağrı, hareket sonrası ve akşama doğru artar. Eklem sertliği ise dinlenme ile birkaç dakika içinde geçer. İlerlemiş hastalarda ağrı, çok şiddetli ve sürekli hale gelebilir. Bu durumda olan hastalarda ağrının şiddeti dinlenmeyle ya da geceleri azalmaz. Örneğin; dizi tutan eklem kireçlenmesi hastasının, merdiven inip çıkması, oturup kalkması ve çömelmesi zorlaşabilir. Eklem eskisi gibi rahat ve normal hareket edemez.
Eklemde şişlik, kemikte gelişen osteofitler yani; eklemde ağrı ve hareket sınırlılığı ile kendini gösteren romatizmal bir hastalık ya da eklem içi sıvısında artış olması, eklemin şiş görünmesine sebep olabilir. Bu durumda eklem hassastır ve dokunulduğunda ağrı duyulur. Hastalığın tanısını koymak için röntgen filmi çektirmek gereklidir. Sebeplerini belirlemek için ise, bazı kan tetkikleri, MR ve ya CT gibi ileri tetkikler gerekebilir
Düzenli egzersiz yapmak ve fazla kilolara dikkat etmek tedavide önemli rol oynuyor
Eklem kireçlenmesi tedavisinin ana amaçları; ağrıyı gidermek, hareketteki kısıtlanmayı düzeltmek, günlük yaşam aktivitelerinin sorunsuz yapılmasına yardımcı olmak ve hastalığın ilerlemesini engellemektir. Bu rahatsızlığın tamamen düzelmesini sağlayan bir tedavi yoktur. Aşınmış olan kıkırdak dokusunu yenilemek mümkün değildir.
Vücut ağırlığının ideal kiloya inmesi, düzenli egzersizlerle ekleme binen yükün azaltılması ve kas gücünün artırılması oldukça yararlı olmaktadır. Günlük işlerin ve önerilen egzersizlerin gün içerisine dengeli bir şekilde dağıtılması çok önemlidir.
Sert zeminde (asfalt, beton gibi) yapılan yürüme egzersizleri şikayetleri artıracağından eklemlere yük bindirmeyen yüzme gibi sporlar tercih edilmelidir. Eklem ağrısı için öncelikle basit ağrı kesiciler, erken evrede bir takım ilaçlar ve eklem içi enjeksiyonlar uygulanabilmektedir. Uygun durumlarda sıcak veya soğuk uygulamalar da ağrı kesici etki sağlamaktadır.
Kireçlenme nedeniyle eklemin işlevinin tamamen bozulduğu durumlarda protez cerrahisi uygulanabilir. Başarılı ve doğru tekniklerle yapılan protez ameliyatından sonra hastalar kısa sürede iş ve sosyal yaşamlarına geri dönebilmektedir.