Muz kabuğundan bandaj yapıldığını biliyor muydunuz?

2013'te yapılan bir araştırmaya göre her yıl ortalama 40 milyon ton muz kabuğu çöpe gidiyor. Kendi muz kabuklarınızı atmak yerine deri parlatmada, bitkileri gübrelemede ya da yaraları iyileştirmede kullanabilirsiniz.

Muz kabuğunın içini sivrisinek ısırıklarına sürdüğünüzde, kaşıntısını ve şişkinliğini alıyor.


Akneleri ve nasırları geçirmek üzere de kullanılıyor. Hatta, muz kabuğuyla ovulduğunda diz ağrılarının hafiflemesi sağlanabiliyor.

Soğanın etrafındaki inceck kabuklar kersetin gibi besin maddeleri bakımından oldukça zengin.

Kersetin maddesi, kan şekerini düşüren, damar tıkanıklığını önleyen ve iltihaplanmayı azaltan bir bitki pigmentidir.

Soğanın bu çabuk dağılan ince kabuklarını yiyemiyor olsak da hala onlardan faydalanabiliriz. Yemeklerinizi pişirirken yemeğin suyuna soğan kabuklarını atarak, kabuklarda bulunan faydalı maddelerden yararlanabilirsiniz.

Akdeniz mutfağında geniş yer kaplayan pazı yapraklarının kullanılmayan sapları bağışıklık sisteminizi güçlendiriyor.

Antioksidanlar ve glutamin adlı bağışıklık sistemini güçlendiren bir amino asit bakımından oldukça zengin olan pazı saplarını mutfak robotundan geçirerek yeşil sebzelerden yaptığınız smoothielerin içerisine ekleyebilirsiniz.

Soyduğunuz patateslerin kabuklarının gizli bir yaşlanma karşıtı silah olduğunu biliyor muydunuz?

Patates, göz altlarınızdaki inatçı mor halkaların ve koyu gölgelerin aydınlanmasına yardımcı olacak. Patatesin içeriğindeki katekolaz enzimi cilt rengini aydınlatıcı özelliğe sahiptir.

Soyulmuş çiğ patates kabuklarını ya da artan patates dilimlerini gözlerinizin çevresine ya da yüzünüzdeki lekelerin üzeine koyun ve 10 dakika kadar bekletin.