Yeşilçam 'telif' savaşı başlattı!

Yeşilçam'ın yıldızları, telif haklarını alamadıkları için TV kanallarına dava açmaya hazırlanıyor. İki bin filmin yayınlanması durdurulabilir.

Yeşilçam 'telif' savaşı başlattı!

Yeşilçam'ın yıldızları, "Yeşilçam uyanıyor" sloganıyla harekete geçerek yasal haklarını Sinema Oyuncuları Meslek Birliği BİROY'a devretti. BİROY, sanatçılar adına, telif alamadıkları yaklaşık iki bin filmin televizyonlarda yayınlanmasının durdurulması için, yarın basın toplantısı yapacak; perşembe günü de mahkemeye başvuruda bulunacak.

Habertürk Gazetesi'nin haberine göre: Dava kazanılırsa "Selvi Boylum Al Yazmalım"dan "Mavi Boncuk"a kadar pek çok ünlü film, oyunculara telif ödenmediği için yayınlanmayacak.

1995 ÖNCESİ FİLMLER

BİROY'a haklarını devreden sanatçılar arasında Halil Ergün, Kadir İnanır, Tarık Akan, Nur Sürer, Rutkay Aziz, Meral Orhonsoy, Aytaç Arman, Nejat İşler, Özkan Uğur gibi isimler var. BİROY, 1995 öncesi çekilmiş ve hakları yapımcılarda olan yaklaşık 2 bin sinema filminde rol alan sanatçıların haklarını takip edecek.

BİROY Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Engin "Her yıl TV ekranlarında binlerce defa gösterilen Yeşilçam klasiklerinin tüm mali haklarını elinde bulunduran yapım firmaları ve televizyon kanalları için başlatılacak bu hukuki sürecin sonunda, sinema alanında en temel sorunlarından biri olan telif hakları adına büyük bir adım atılmış olacaktır" dedi.

UZLAŞMA OLMADI

Sinema sektöründe Türkiye'nin en büyük örgütü BİROY olarak birçok yapım firmasıyla uzlaşma adına iki toplantı yaptıklarını, ancak bir sonuç alınamadığını belirten Engin, bazı firmaların sanatçının telif haklarının ödenmesi için üzerlerine düşeni yapacaklarını söylemesine rağmen, somut adımlar atılmadığını söyledi.

Yeşilçam'ın ünlüleri başlattıkları "Yeşilçam Uyanıyor" hareketi için ne diyor?

Sinema Oyuncuları Meslek Birliği Başkanı Atilla ENGİN: Bir sürü televizyon kanalı ve 11 yapım firması var. Bunlara tebligat çekilecek 'bu filmlerin gösterilmesini durduruyoruz' diye. Tecavüzü engelleme davası açacağız. Bu filmleri gösteren kanallar hakkında tecavüz davası açacağız. Asıl bizim amacımız yapımcılarla uzlaşmak ve böylelikle bu konuyu kapatmak. Örneklere bakarak söyleyecek olursak bu dava yüzde yüz kazanılacaktır. Çünkü sözleşmeleri yok, yani 95 senesinin ve öncesinin sinema filmlerinde sözleşmelerle mali hakların devri gerçekleşmemiş.

Tarık Akan, Kadir İnanır olsun, 300 film sadece onların var. Bu 300 filmin yetkileri şu anda bizde ve hiçbir şekilde mali hakları ödenmeden gösterilemez. Yargıtay'ın kararı çok ağır, hepsi uygulanmaya başladığında yapımcılar için katlanılmaz büyük bedeller ortaya çıkıyor. Uzlaşıya gitmezlerse örneğin bir film için 1000 lira ödeyeceklerse belki 50 bin lira ödeyecekler.

Oyuncu LALE MANSUR:

Telif hakları kanununun şimdiye kadar çoktan çıkması gerekiyordu. Bu sadece oyuncularla sınırlı bir konu da değil, sadece parayla sınırlı bir sorun da değil. Sinema sektörünün birçok problemi var, çalışma koşulları, çalışma saatleri gibi...

Geç bile kalmış bir girişim bu, müzisyenler bu işi çok güzel hallettiler, haklarının sonuna kadar takipçisi oldular. Umuyorum aynı şartlar oyuncular için de sağlanır, umarım halledebiliriz.

Avukat UĞUR GÜVEN:

Yapımcılar ve televizyon şirketleri haksız ve sebepsiz yere zenginleşirken, bu zenginleşme oyunculara yansımadı. Bu filmlerin çekildiği 70'li 80'li yıllarda oyuncular belli bir ücret karşılığında anlaşmaya varmışlardı ve bu anlaşma sadece sinema gösterimlerini kapsıyordu. TV denilen bir mevhum yoktu, internet yoktu. Çağın teknolojik gelişimine paralel olarak yeni yayın mecraları ortaya çıktı ve buralardan elde edilen gelirlerden oyunculara pay verilmedi.

Bu hakkaniyete ve hukuka aykırıdır. Oyuncuların tümü bireysel olarak da mahkemeye başvurup geçmişe dönük hak talep edebilirler. Bunun çalışmasını yürütüyorum müvekkilim Kemal Sunal mirasçıları adına. Bize tazminat verdi mahkeme ama karşı taraf temyiz etti, sonucu bekliyoruz.

Yıllar sürecektir bu dava ve mahkemenin önceden bu filmlerin gösterimine dair bir yasak kararı vereceğini zannetmiyorum.

Oyuncu HÜLYA KOÇYİĞİT:

Gerçekçi olmak gerekirse, bu konuda geriye dönük hak talep etmemiz söz konusu olsa da, bu hakkı almamız zor. Ama bundan sonra yapacağımız anlaşmalarda bu hakkı talep edebiliriz. Bunu hem bugünün gençleri için hem de kendimiz için yapmalıyız. Telif konusu anlaşma ile ya da yasalarla düzenlenmeli. Sanıyorum dünyada bu konu yasalarla değil anlaşmalar üzerinden gerçekleştiriliyor. Biz de bugünden itibaren tüm sözleşmelerimize tüm gösterimler için yüzde alacağımıza dair madde koydurmalıyız. Yıllarca birçok arkadaşımız mağdur oldu. Sosyal sigortamız bile yoktu. Şimdi çok şükür emekli olma hakkı kazandık. Bu bir kazanım ama yeterli değil, ilerisi için ne koparabilsek kârdır.

Yorumlar