Edgar Allan Poe, düşselliğe teslimiyetinde yalnız olmadığının farkındaydı ki 'Euraka'yı, "düşlerin tek gerçeklik olduğuna inananlara" adamıştı. Usta yazarın öykülerinin seçkin bir derlemesini sunan bu kitabın sayfaları arasındayken, okurların da onun sınırsız görünen hayal gücüne kapılarak kendilerini bu Düşler Ülkesi'nde bulacağına kuşku yok. Poe'nun aykırılığı ile yeni tanışacak olanlarsa; Usher Evi'nin Çöküşü'nün olağandışı kasveti ya da Kuyu ve Sarkaç'ın akıl almaz dehşeti karşısında sarsılırken, dokunabilecekmişçesine yaklaştıkları gizemlerin çekiciliğine karşı koyamayarak, belki de bu Düşler Ülkesi'ne ilk ürkek adımlarını atacaklar.
114
Düşesin Zaferi
Ferrara Sarayı yasak elma gibidir, güzel, kırmızı ve çekici, ama zehirli, çok zehirli... Rönesans İtalyası... Araf'ta kalan bir ruh ve Avusturya prensesi Barbara.... Prenses Barbara, eşi ölen Ferrara dükü Alfonso d'Este ile evlenmiştir. Yeni düşes Ferrara'ya geldiği andan itibaren, ilk karısını dükün öldürdüğüne dair dedikodular duymaktadır. Entrikayla eğlencenin, sadakatle ihanetin, aşkla nefretin iç içe geçtiği sarayda gerçeğin peşine düşmeye karar veren düşesin önünde aşılması zor bir engel vardır; Alfonso d'Este. Sarayın her köşesindeki ajanlara ve dükün tüm engellemelerine rağmen düşes aradığı yanıtı bulup gerçeğe ulaşabilecek mi? Elizabeth Loupas’ın kaleminden sürükleyici bir kitap...
115
Nıver
Gönül telinin bestekârının yüreğiyle ilmek ilmek dokunan bir kitap... Yaşamı anlamlı kılan nedir ki? Sadece nefes alıp vermeye denir yaşamak? Bir yüreğe dokunmak, bir yüreğin sıcaklığını, acısını, mutluluğunu hissetmek mi? Yoksa korkulardan, kaygılardan arınıp özgürce, hesap kitap işine girmeden sevmek, sevilmek mi? Sahi neydi yaşamak? Niver Lazoğlu’nun kitabı Nıver, her okurun illa ki hayatının bir döneminde kendisini bulacağı, belki de bugüne kadar dillendirilmemiş olan bir şarkıyı dillendiriyor...
Özde ise söz, sözdür Sözde ise öz, özdür, Özde sözde bir demeyene, Bir demek ne çare.
116
2011’in Bobiler Tarihi
Dizüstü Edebiyat serisinin son kitabı internet aleminin en popüler sitelerinden biri olan Bobiler örg’e ait. Türk internet dünyasının en yaratıcı, en eğlenceli, en “saatlerce bakılan” sitesi Bobiler örg, 2011 yılının en absürd olaylarını Bobiler’in bakış açısıyla bu kitapta topladı, ortaya müthiş bir koleksiyon çıktı. Bobiler, "2011’in Bobiler Tarihi" kitabında, yıllar sonra tarihin önemli olaylarını hatırlamak ve hafızalarını tazelemek isteyeceklerin kafasını karıştırmayı amaç edinmekte. Yıl sonuna yaklaştığımız şu günlerde, bu sıradışı 2011 toplamasından daha iyi bulunamaz. Bobiler örg, on binlerce kullanıcının photoshop ile hazırladıkları görselleri paylaştıkları bir web sitesi. Nasıl tarih, yer altında yatıyor ve arkeolojik kazılarda çıkartılınca tarihe dönüşüyorsa, Bobiler de aynı şekilde, ama dijital ortamda, kendi tarihini yaratıyor, gömüyor, daha sonra çıkartıyor ve bu kitapta sergiliyor.”
117
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.