Yaratıcı olmak için dünyevi mantık aşılmalı, çünkü mantık sınırlayıcıdır. Mantık sokağın ortasında şarkı söylemeye ve dans etmeye izin vermez. Ama duygular coşunca insan her yerde şarkı söyleyerek dans etmek ister. Bazıları yaratıcılığın tezahürlerine mantıksal yorumlar yapmaya çalışır ama bu zaman kaybıdır. Yaratıcılık mantıksal değil mantık dışıdır.
Mantık üretime neden olabilir ama yaratıma asla. Çünkü üretim eski bilgilere dayanan mekanik bir eylemdir ve aynı sürecin tekrarlanmasıdır. Yaratım ise bir kerelik özgün bir eylemdir. Yaratıcılık daha önce var olmayan bir şeyin tezahürüdür. O yüzden değerlidir.
126
Göğüs bölgesinde bulunan Anahata Çakra, göğüs enerji merkezi uyanınca koşulsuz sevgi akmaya başlar. Kalbin dans etmeye başlar, derin bir minnet hissedersin ve evrenle uyum içinde olursun. Koşulsuz sevgi ve evrensel uyum yaratıcılığın ortaya çıkmasını sağlar.
127
Tüketici toplum insanları robotlaştırıyor. Yani herkesin aynı şekilde düşünmesini, aynı zevklere, aynı ihtiyaçlara sahip olmasını ve bunun için köle gibi çalışmasını, deli gibi tüketmesini istiyor.
Robotlaşmış insan asla yaratıcı olamaz, sadece aynı şeyleri tekrarlar. Şimdi hayatınızı gözden geçirin, göreceksiniz ki hayatınız tekrarlamalardan ibaret; gece uyumak, sabah uyanmak, kahvaltı yapmak, işe gitmek, işten eve dönmek, yemek yemek, tv seyretmek ve tekrar uyumak.
Bu eylemlerde bulunarak kişi yaratıcı olamaz. Yaratıcı olmak için rutinleşmiş eylemlerden özgürleşmek gerekir, çünkü kimsenin bugüne kadar yapmadığı eylemler yaratıcı olur. Yaratıcı olmak özgün olmak demektir.
128
Sanatçı olmak bir ayrıcalık değil, her işi sanata çevirmek bir ayrıcalıktır. Yaptığın her işte yaratıcı olabilirsin. Eylemin kendisi yaratıcı değildir, o eylemi icra eden yaratıcıdır. Yaratıcılık öznenin içsel yaklaşımı ile ilgidir ve icracının eyleme kattığı bir özelliktir.
Yaptığın her işte bir sanatçı olabilirsin. Günümüzün inançlarına göre yaratıcılık şiirle, şarkıyla, müzikle veya resimle ilgili. Oysa özgür gözlerle bakınca her eylemin yaratıcı olabileceğini göreceksin.
Sanatçı eserini kendisi için değil toplum için yaratmalıdır. Böyle olunca gerçek sanat ortaya çıkar ve gerçek sanatçı eseriyle tamamen bütünleşir. Sanatçı ve sanat bir olur. Gerçek sanat insanın ruhunu uyandıran ve insanda kendini geliştirmek için istek uyandıran bir olgudur.
129
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.