Aralarda omega -3 içeriği zengin ceviz, badem gibi yağlı tohumlar kilo alımına sebep olmayacak ölçülerde yenebilir. Bunların yanında çok az kahve konulmuş süt hem kan şekerinin toparlanmasına hem de kalsiyum ihtiyacını karşılamaya yardımcı olacaktır.

Yemeklerde tüketilecek olan salatalar hem kilo kontrolü sağlayacak hem de zengin vitamin içerikleriyle gün boyunca düşen enerjiyi yenilenmesine yardımcı olacaklardır.

Salata, meyve ve meyve sularında vitamin kaybının en aza indirilmesi için hazırlandıktan hemen sonra tüketmeye dikkat edilmelidir. Özellikle C vitamin çok süratli kayba uğramaktadır.

Yemeklerde hayvansal veya bitkisel protein kaynaklarına gereken yer verildiğinde yorgunluk belirtilerinin hızla azaldığı görülecektir. Kolesterol sorunu olanlar kırmızı et yerine balık ve kuru baklagilleri tercih edebilirler.
9 4

Vitaminlerden A,C ve E, minerallerden ise selenyum, çinko, magnezyum ve demir bağışıklık sistemini güçlendirirler. Bu vitamin ve mineraller aynı zamanda yüksek antioksidan özellik taşırlar.

Antioksidanlar serbest radikal denen kansere sebep olma potansiyeli taşıyan ajanların hücreleri oksitlemesini önlerler. Doktorlar ilaç önermedikçe vitamin ve minerallerin doğal yollarla yani besinlerle alınmasına gayret edilmelidir.

Sigara içenlerde C vitamini başta olmak üzere birçok vitaminin ve mineralin emilimi olumsuz etkilenmektedir. Bu sebeple sigara içenlerin içmeyenlere oranla vitamin ve mineral ihtiyaçları daha fazladır. Bunun için ağırlık verilmesi gereken besinler şunlardır:
9 5

A vitamini: Karaciğer, havuç, kayısı, kavun, yumurta, ıspanak, kabak, domates, karaciğer, brokoli, marul

C vitamini: Limon, portakal, greyfurt, kivi, roka, maydanoz, yeşil sivri biber, kuşburnu, domates

E vitamini: Tüm bitkisel yağlar ve yağlı tohumlar

Selenyum: Deniz ürünleri, böbrek, yürek, etler

Çinko: Bulgur, badem içi, ceviz, balık, et, karaciğer süt, yumurta, kuru baklagiller

Magnezyum: Yağlı tohumlar, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, muz, tahıllar.
Bağışıklık sistemini güçlendirmede diğer bir önemli grup probiyotik besinlerdir.
9 6

Probiyotikler bağırsaklarımızdaki faydalı bakterilere benzerler. Kansere karşı da koruyucu etkileri vardır. Prebiyotik ise besinlerdeki sindirilemeyen gıda partikülleridir. Kalın bağırsaktaki faydalı bakterilerin üremesine yardımcı olurlar.

Örneğin yoğurt ve kefir hem probiyotik hem de prebiyotik bir besindir. Kefirin faydalı bakteri oranı yoğurttan çok daha fazladır. Günlük beslenme düzeni içinde mutlaka yoğurt ve kefire yer vermek hastalıklardan korunma da destek sağlayacaktır.

9 7