İnternet üzerinden gerçekleştirilen ve 1000 kişi arasında yapılan araştırmaya göre, halkının yüzde 30’u belirsizliklere ve çatışmalara neden olan krizden dolayı cinsel hayatını askıya almış durumda. Araştırmaya katılanların yüzde 70’i yaşanan olaylardan dolayı gelecek korkusu taşıdıklarını ve cinsellikten soğuduklarını dile getirirken, her şeye rağmen cinsel hayatlarını sürdürmekte zorlandıklarını, yaşam tarzlarında değişikliğe gittiklerini ve daha çok erken boşalma, sertleşme sorunları ve cinsel isteksizlik gibi cinsel sorunlar yaşadıklarını belirtiyor.
Ekonomik krizden dolayı cinsel yaşamı etkilenenlerin başında çalışan kadınlar, orta yaş ve üstü erkekler bulunuyor. Kadınların yüzde 70’i eskisi kadar sık cinsel ilişkiye girmediklerini dile getirirken, ankete katılan her 3 erkekten biri ekonomik krizden dolayı streste olduğunu ve bu çerçevede cinsel istek duymadıklarını ve buna rağmen seks yapmaya çalıştıklarında ise sertleşme sorunları yaşadıklarını ve geçmişe göre daha erken boşaldıklarını belirtiyor” dedi.
203
Siyasi krizle birlikte cinsel sorunların belirgin bir şekilde arttığının altını çizen CİSED Genel Başkan Yrd. Uz. Dr. Yasemin Yıldız; “Bireye belirsizlik ve yenilmişlik hissi veren, stres ve kaygı yaratan her türlü psikolojik, ekonomik ve siyasi faktör, cinsel sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor.
Özellikle geçim şartlarının zorlaşması, ekonomik krizler, işsizlik, işsiz kalma kaygısı, gelir düzeyinin düşmesi, enflasyon ve devalüasyon gibi hem ülkeyi hem de bireyi olumsuz yönde etkileyen durumlar cinsel sorunlara neden olabiliyor. CİSED’in yaptığı araştırma, ülkemizde son 3 aylık dönemde cinsel sorunlarda artış olduğunu gösteriyor.
17 Aralık olaylarıyla birlikte CİSED’in Cinsel Sağlık Danışma Hattı’nı (0.312.212 66 26) arayanlarda ve cinsel sağlık problemleriyle cinsel tedavi merkezlerine başvuranlarda %20’lik bir artış olduğu görülüyor” dedi.
204
Siyasi krizin cinsellik üzerindeki en belirgin olumsuzluklarından birinin cinsel isteksizlik olduğunu savunan CİSED Genel Sekreteri Cinsel Terapist Psk. Serap Güngör; “CİSED’in yaptığı araştırma, ekonomik kriz, geçim sıkıntısı, aile ya da hayat düzenini sürdürememe endişesi, yaşam standartlarını koruyamama ve sorumluluklarını yerine getirememe korkusunun, erkekleri ve kadınları olumsuz yönde etkilediğini ve partnerlerinden uzaklaşarak kabuklarına çekildiklerini gösteriyor.
Bunun nedeni ise, stres altında kalan kişilerin beyinlerinden salgılanan stres hormonlarının ‘Savaş ya da kaç!’ mesajıyla, cinsel isteği azaltması… Çünkü stresle etkili bir şekilde baş edilemediğinde ya da üstesinden gelinemediğinde ve kişinin hayatında stres kaynakları yavaş yavaş çoğalmaya başladığında vücudun adaptasyon kapasitesi zorlanıyor.
205
İnsan bedeni uzun süre stresle karşı karşıya kaldığı takdirde vücudun strese karşı koyma gücü gün geçtikçe tükenmeye başlıyor ve üç evreli bir tepkime süreci başlıyor. İlk olarak ‘alarm tepkisi’ oluşuyor yani vücut stresle karşılaştığında, stresi oluşturan durumu azaltmak amacıyla eldeki bütün kozlarını kullanıyor.
Kaçma, donma veya savaşma şeklinde anlık ve hızlı tepkilerin olduğu bu dönem fizyolojik olarak kasların gerginleştiği, duygu patlamalarının yaşandığı, duyguların kabardığı bir evre… Stres azalmadığında vücut ikinci evreye geçiyor. ‘Savunma ve direnç geliştirme tepkisi’ olarak bilinen ikinci evrede, elde kalan bütün diğer kozlar kullanılıyor.
206
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.