Partnerinize 30 saniye boyunca sıkıca sarılın. Dr. Ian Kerner, partnerinize en az 30 saniye sıkıca sarıldığınız zaman bu masum dokunuşun vücudunuzda oksitosin hormonu üretilmesini tetiklediğini açıklıyor.

Oksitosin hormonu, insanların güvenve cinsel bağlılık ve güven duygularını harekete geçiren vücut kimyasalı olmasıyla önem taşıyor. Partnerinize sıkıca sarılın ve yüzünüzü onun boynuna dayayarak derin nefes alıp verin.

Sevgilinizin kokusu doğal bir afrodizyak görevi görecek ve onu arzulamaya başlayacaksınız.

Partnerinizle yakınlaştığınızda "Belden aşağıya dokunmak yok" kuralını uygulayın.

Böylelikle ilk 20- 30 dakika öpüşmeye ve hoş dakikalara yoğunlaşacaksınız. Dr. Lin, insanları zaman içinde terkettikleri bir alışkanlık olan dokunuş ve öpücüklerin cinsellikte yenilik yaratan bir davranış olduğunu öne sürüyor.

Dr. Ian kerner ise, sekste denenen yeni şeylerin dopamin salgılanmasını tetiklediğini ve bu sinir taşıyıcılarının cinsel duyguların harekete geçmesinde önemli rol oynadığını söyledi.

Partnerinizle cinsel fantezilerinizi paylaşın. Zihnimiz en büyük cinsel organımız. Yalnızca fiziksel cinsel uyarılmayla kalmamalı aynı zamanda zihinsel olarak da uyarılmalısınız.

Partnerinizle cinsel isteklerinizi ve fantezilerinizi paylaşarak buna ulaşabilirsiniz. Kendinizi bunun için fazla utangaç hissediyorsanız, partnerinizle fantezilerinizi telefonda konuşmayı ya da mesajlar atmayı deneyebilirsiniz.

Eğer kendinizi seks için hazır hissetmiyorsanız kendinizi seksi hissetmez için 10 dakika verin.

Bu hissinizi değiştirmek için çaba sarfedin. Dr Ian Kerner'a göre, sekste monotonluk yaşayan kişiler seksten soğumaktan öte, seks isteğini yeniden kazanmak istiyor fakat bunun için çaba göstermiyor.

Bunu çözmek için harekete geçin, siz seks isteğiyle davrandıkça vücudunuzun ve zihninizin size ayak uydurduğunu göreceksiniz.