Yüzyıllar boyunca meditasyon dağ tepelerinde inzivaya çekilen keşişlere ait bir şey gibi görüldü. Günümüzde yeniden eski popülerliğine kavuşan meditasyon uygulamarı mutluluk ve sağlığımızın artmasına yardımcı oluyor.

Yapılan araştırmalar meditasyon sayesinde kontrol altına alınan stres seviyesinin sağlığı olumlu etkilediğini gösteriyor. Kontrol altına alınmaıdığında ise kortizol ve adrenalin hormonlarının salgılanmasını tetikleyen stres, sindirim sistemini ve bağşklk süreçlerini kötü etkiliyor.

Dokulara zarar veren, yeme alışkanlıklarını alt üst eden ve depresyona sebep olan bu durum, günlük meditasyon seanslarıyla engellenebilir.

Çölyak, astım, tip 1 diyabet, çoklu skleroz gibi otoimmün hastalıklar son 50 yılda yaygınlaştı. Bu hastalıklar artık kanser ve kalp hastalıkları kadar yaygın görülürken, genellikle konvansiyonel ilaçlarla tedavi yöntemlerine cevap vermedikleri görülüyor.

Uzmanlar bu hastalıkların sızdran bağrısaklar,çevresel faktörler ve genetik eğilim gibi 3 ana sebepten kaynaklandığın öne sürüyor.

Artk bu tür otoimmün hastalıkların tedavileri kalın bağırsak odalı yaklaşımlarla yapılıyor.

Her yıl birçok kişi steroid yapıda olmayan ateş düşürücü aldığı için mide kanaması şikayetiyle hastaneye kaldırılıyor.

Bu ilaçların aşırı dozda kullanılması sızıntı yapan böbrek ve bağırsak, eklem sorunları, kırılan kemiklerin dügün iyileşmemesi ve kalp rahatsızlıkları gibi bir dizi hastalığı da beraberinde getiriyor.

Uykunun insan vücudu üzerinde iyileştirici bir etkisi var. Uyuduğumuz süre içerisinde vücudumuz hormonal dengesizlikleri düzenler ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

Yapılan araştırmalarda uyku düzensizliklerinin hafıza kaybı, cinsel işlevsizlik, kardiyovasküler hastalıklar hatta Alzheimer gibi sorunlarn kaynağı olabileceği belirtildi.