Spor hormonu olarak da bahsedilen İrisin hormonu, terlediğiniz zaman salgılanıyor ve içerisinde yağ depolayan beyaz hücreleri, kalori yakıcı kahverengi yağ hücrelerinin içerisine çekiyor.

Yeni yapılan araştırmalar yüksek irisin seviyesinin, kanser, kalp hastalıkları ve alzheimer gibi ilerleyen yaşlarda görülen hastalıkların ortaya çıkma riskini düşürdüğünü ortaya koyuyor.

Büyük kas gruplarını esneterek irisin seviyenizi yükseltebilirsiniz çünkü bu kas grupları aktif hale geldikleri zaman hormon salgılayan kas hücreleri açısından daha zengin.

Bağırsak hormonu peptit, ince bağırsağınızda üretilir ve siz yemek yedikten sonra açlık hissini bastırıp tokluk hissetmeniz için kan dolaşımınıza aktarılır.

Missouri Üniversitesi araştırmacıları protein ağırlıklı kahvaltanın, peptit YY hormonun salgılanması açısından karbonhidrat ağırlıklı kahvatılardan ya da hiç kahvaltı etmemekten çok daha faydalı olduğunu açıkladı.

Tiroid hormonu metabolizmanızı kontrol eden 2 temel salgı üretiyor; Triiyodotironin (T3) ve Tiroksin (T4).

Metabolizmanız yalnızca kilonuzu belirlemez, aynı zamanda enerji seviyenizi, vücut sıcaklığınızı, cilt, saç ve tırnak sağlığınız gibi daha birçok şeyi etkiler.

Tiroid hormonu seviyenizi sağlıklı bir düzeyde tutabilmek için evinizi endokrin sisteminin düşmanı Bisfenol-A maddesini içeren plastik kaplardan ve daha birçok sentetik şeyden arındırmalısınız.

Yemek yedikten sonra pankreasınızdaki hücreleriniz, kan dolaşımından vücut dokusuna, daha sonra enerji olarak kullanmak üzere glukoz taşıyan insulin hormonunu salgılar.

Beslenme şeklinizde proteine daha fazla yer vererek isulin seviyenizi arttırabilir ve yemeklerden sonra yükselen glukoz seviyenizi düşürebilirsiniz.

Tel Aviv Üniversitesinde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, yemeklerden önce protein tozuyla yapılan içeceklerden tüketen kişilerin kahvaltıdan sonra insülin seviyeleri artarken glukoz seviyelerinde %28 düşüş görülüyor.