Konuşan bir kurbağayı öpmek aşkı bulmanızı sağlayacak. Fakat bu bir şeylerin etkisinde olduğunuzun göstergesi olabilir.

Prenses Tiana için işler yolunda gitmiş olsa bile büyü etkisindeki bir kurbağayı öpmek ister miydiniz?

Ve büyüyü bozmanız için mutlaka zengin bir prenses olmanız gerekmesi sizce de para avcısı birinin oyunu gibi değil mi?
9 6

Güzel prenses Belle’in tüylü yaratık Çirkin’e aşık olması yeterince tuhaf değil mi? Zavallı kızın Stockholm Sendromuna yakalanmış olduğunu hiç düşündünüz mü?

Stockholm Sendromu, rehinelerin kendilerini alıkoyan suçlularla aralarında duygusal bir bağ oluştuğuna inandıkları ve hatta bu kötü adamlara aşık oldukları bir psikolojik rahatsızlık.

Güzel prensesimiz Belle kendi isteği dışında Çirkin’in şatosunda esir tutuluyor ve daha sonra bu tüylü yaratığa aşık oluyor.

Böyle bir şey gerçek hayatta yaşandığında soğuk kanlı suçluların, sevimli ve cana yakın prenslere dönüşmesi sizce biraz saçma değil mi?
9 7

Rapunzel masalında Flynn sadece kendini düşünen ve maddiyat peşinde koşan bir hırsız. Fakat tabii ki tatlı Rapunzel bu asi hırsızı kendine aşık etmeyi başarıyor.

Genelde asi çocuklar kötü alışkanlıklarından kolayca vazgeçemez. Bu hikayede olduğu gibi kral ve kraliçenin tacını çalan bir serseriye aşık olmamalısınız.

Aksi takdirde hayatınızın aşkıyla mutlu mesut yaşamak yerine onu yalnızca demir parmakların ardında görürsünüz.
9 8
9 9