Tatlıyı kaçıranlar ve pişmanlık duyup aç kalanlar var. Bayramda tatlıları yedikten sonra, kilo almamak için kişinin kendini açlığa mahkum etmesi çok yanlış. Bizim önerimiz, tatlı tüketiminin fazla olduğu günlerdeki diğer öğünleri hafifletmektir:

Örneğin ekmek, pilav gibi karbonhidrat içeriği yüksek yiyecekler kesilmelidir. Ya da sonraki günlerde 3 ana 3 ara öğün yemeyi ihmal etmeden, aç kalmadan öğün içeriklerini olabildiğince azaltmalıdır.

Şerbetli, hamurlu tatlılar yerine: Meyve tatlısı, sütlü tatlı yiyin.

Kahvaltıda yağlı pastane ürünleri, bal, kaymak, sucuk ve salamlı omletlerin yerine: Peynir çeşitleri, bol salatalık, domates gibi söğüş sebzeler, süt, kahvaltılık gevrek, haşlanmış yumurta veya yağsız omletlerin bulunduğu sofraları tercih edin.

Az su içmek yerine: Bayram süresince ve bayramdan sonra günde en az 8-10 bardak su içmeye çalışın.

Hareketsiz kalmak yerine: Her gün açık havada 30-40 dakika yapılan fiziksel aktivite, fiziksel ve zihinsel sağlığı olumlu yönde etkileyeceğinden, oruç tutma nedeniyle azalan metabolizma hızının artmasına imkan sağlayacaktır.  

Oruç bitince insanların canı tatlı, hamur işi, kebaplar, lahmacunlar çekiyor. Bir ay boyunca dikkat edip kilolarını koruyanlar bile tatlı yemeyi tercih ediyor.

Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişiler, günlük öğün sayısını azaltmaları nedeniyle, bayramda normal yeme düzenine geçtiklerinde psikolojik olarak 'oruç bitti şimdi yeme zamanı' diyerek daha fazla yemek yeme eğilimine giriyor.

Bu krizleri önlemek için dikkat etmemiz gereken en önemli unsur, bayram sabahına makul bir kahvaltıyla başlayıp, 3 ana, 3 ara öğün yiyerek açlığınızı olabildiğince dizginlemektir. Böylece aralarda tatlı isteğinizi en aza indirebilirsiniz. Unutmayın kilo vermek için harcadığınız çabayı 2 günde çöpe atmak istemeyiz!