Olumsuz kıyaslamalar, (1) ilişkiye çok zarar verebiliyor ve ilişkiyi zehirleyebiliyor, ilişkinin başını belaya sokabiliyor ve bağlılıkları zayıflatabiliyor, (2) kusurlara odaklanmaya yol açabiliyor, (3) değersizlik duygusuna yol açabiliyor ve kaygıyı arttırıyor, (4) sır saklamaya bahane oluyor (5) çatışmaları, umutsuzluğu ve mutsuzluğu perçinliyor, (6) diğer seçeneklerin daha fazla hayal edilmesine sebep oluyor, (7) yapılan kavgaların şiddetini arttırıyor, (8) çiftin keşke’lere odaklanılmasına yol açıyor, (9) çiftin, kendini aldığı üründen pişman olan 'kandırılmış bir müşteri' gibi hissetmesine neden olabiliyor, (10) çiftin kendilerini birbirlerine adamalarına engel olabiliyor,(11) çiftin daha bencilce davranmasına neden olabiliyor, (12) çiftin koşullu sevgi ile ilişkiyi şartlara bağlamasına yardımcı oluyor.
11 6

Sonuçta (13) partneri, gerçek ya da hayali başka biriyle olumsuz kıyaslama aldatmaya zemin hazırlıyor. Kıyaslama durumunda kişi anlaşılmadığı duygusuna kapılıyor ve kendisini yalnız hissediyor. Anlaşılmama duygusu o andaki ruh haline bağlı olarak kızgınlığa, öfkeye ve küskünlüğe yol açabiliyor. Kıyaslanma sonucunda rekabet duygusunun aşırı hale gelmesi, kişinin gücünün üstünde gayret göstermesine ve zamanla öğrenilmiş çaresizliğe sebep olabiliyor.
11 7

Uçuk virüsü gibi ihanet mikrobuna da dikkat etmek gerektiğini söyleyen Keçe; "Olumsuzluk kapanına sıkışan çiftler, daha fazla olumsuz kıyaslama yapıyor, uçuk virüsü gibi ihanet mikrobunun çifte bulaşmasına neden oluyor. Yani çift hastalık nedeni olan virüsü vücutlarına almış, sinir sistemlerine yerleşmiş vaziyette bekler hale geliyor. Nasıl ki, yeterli beslenememe durumunda, aşırı A vitamini alındığında, aşırı alkol tüketiminde, yoğun stres dönemlerinde, grip gibi bağışıklık sistemini yoran bazı hastalıklarda, adet dönemlerinde, kişisel hijyen bozukluğunda uçuk virüsüne bağlı, uçuk hastalığı tekrarlamaya başlıyorsa, kavga, küslük, iletişimsizlik, cinsel sorunlar, yeni bir bebek ya da iş gibi önemli değişiklikler, bir ebeveynin ölümü veya hastalığı, sorunlu bir çocuğun varlığı, senin ailen, benim ailem meseleleri, ekonomik sorunlar, güç ve iktidar mücadelesi gibi, ilişkinin bağışıklık sistemini baskılayan herhangi bir durumda aldatma belirtileri ortaya çıkabiliyor, ilişki yıprandıkça yeni biri aldatmaya neden olabiliyor." diyor.
11 8

Partnerlerden birinin elini uzattığı ama ötekinin tutmadığı zor zamanlarda, yalnızlık, hayal kırıklığı, öfke ve kırgınlık tüm benliği kaplayarak, zamanla kaçınma ve uzaklaşmaya, sorunlarını konuşarak çözme yerine, sorunların etrafından dolaşılmasına veya halının altına süpürülmesine, kırgınlığın ele alınmamasına ve asla onarılmamasına yol açarak aldatmayı derinleştirebiliyor. Birbirinin duygularını yok saymak, dikkate almamak, sevgi ve değer göstermemek kötü bir alışkanlık haline geldiğinde, güven azalıyor ve bazı ihtiyaçların dışarıdan karşılanmasını çok yanlış bir şekilde meşrulaştırabiliyor. 'Ben çaresizlikle yasak bir ilişkiye sürüklendim' diyen ve aldatan bir kişi, hem partnerini güvenilmez bulmaya ve bencil olarak damgalamaya, hem de partnerini ve ilişkisini karalamaya başlıyor, sır saklamak için mesafe yaratıyor.
11 9