Muhtemelen farkında değilsiniz ama gününüzün büyük bir bölümünü otomatik pilotta geçiriyorsunuz.

Bilişsel sisteminiz mümkün olduğu kadar az düşünmenizi sağlayacak gibi programlanmış.

Odaya girdiğinizde ışığı nereden açacağınızı, çöpleri atarken ne kadar efor sarfedeceğinizi ya da cep telefonunuzdan mesaj gönderirken hangi tuşa basmanız gerektiğini biliyorsunuz.

Alışkanlık öğrenme sisteminiz çok güçlü olduğu için, artık bu rutinlerin hiç birini düşünmenize gerek yok.

Bunun yerine hayatınızın daha ilgi çekici yanlarına odaklanabilirsiniz.

Örneğin sabah uyanıyor, öğle saatlerinde müşterinizle yapacağınız toplantıyı düşünütken dişlerinizi fırçalıyor, giyiniyor ve evden çıkıyorsunuz.

Fakat birdenbire hayatınızda bir şey değiştiğinde alışkanlıklarınız daha fazla işlemiyor.

Sonunda hayalini kurduğunuz eve kavuştunuz ama yer döşemeleri bir tuhaf ve ışık açma kapama düğmesinin yerini bilmiyorsunuz.

Yeni bir araba alıyor ve silecekleri nasıl çalıştıracağınızı bir türlü öğrenememeyi sinir bozucu buluyorsunuz. Yeni akıllı telefonunuzda mesaj butonu eskiden olduğu yerde değil.

Bir anda hayatınızın otomatik pilota bağladığınız ve düşünmeden hareket ettiğiniz kısmı artık düşünmenizi gerektiriyor.

Alışkanlıklarınızdaki bu değişiklik huzurunumuzu kaçırıyor.Daha da kötüsü, bu değişiklikler ruh halinizi de etkiliyor.