Araştırma Türkiye genelinde 15 bin 72 hanede yapıldı ‘Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması’, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından ilk olarak 2008 yılında yapılmıştı. 4 yıllık aradan sonra kadına yönelik erkek şiddeti ile ilgili değişimi incelemek üzere yeniden yapıldı. 2014'ün sonunda yayınlanan araştırma; Türkiye genelinde, 12 istatistiki bölge ile kentsel ve kırsal yerleşim alanlarını temsil edecek şekilde, 15 bin 72 hedef örneklemi oluşturan hanelerde, 15-59 yaşları arasındaki kadınlar ile yüz yüze görüşmeler yaparak gerçekleştirildi. Elde edilen sonuçlar, kadınların halen ya da daha önce yakın ilişki içinde oldukları; eş, nişanlı, sözlü, erkek arkadaş tarafından maruz bırakıldıkları fiziksel, cinsel ve duygusal şiddeti kapsıyor. Bunun yanı sıra eğitimlerinin ve ev dışında ücretli çalışmalarının engellenmesi, ısrarlı takip sonucunda yaşamlarının kısıtlanması gibi farklı şiddet biçimlerine ilişkin bilgileri içeriyor. İşte Türkiye’de erkek şiddeti altında, kadınların durumunu yansıtan tablo:
13 2
Şiddet her zaman kadınların çok yakınında Araştırmaya göre, Türkiye genelinde kadınlara uygulanan şiddet, yaygın bir biçimde devam ediyor. Kadınlar, evlilikleri ya da ilişkileri devam etsin veya etmesin genellikle en yakınlarındaki erkeklerden şiddet görüyor. Bu erkekler eş, nişanlı, sözlü, erkek arkadaş başta olmak üzere, baba, ağabey ve akrabalar biçiminde sıralanıyor. Şiddet gebelikte bile devam ediyor Araştırmaya göre, ülke genelinde evlenmiş kadınların yüzde 36’sı, yaşamlarının herhangi bir döneminde eşleri ya da birlikte oldukları erkeklerin fiziksel şiddetine maruz kaldıklarını belirtiyor. Başka bir ifadeyle, her 10 kadından yaklaşık 4’ü eşi veya birlikte olduğu erkekten fiziksel şiddet görüyor. Ayrıca erkek tarafından uygulanan fiziksel şiddet, her 10 kadının neredeyse 1’inde gebelik sırasında da devam ediyor. Evlenmiş kadınların yüzde 12’si, yaşamlarının herhangi bir döneminde eşleri ya da birlikte oldukları erkekler tarafından cinsel şiddete maruz bırakıldıklarını söylüyor. Her 100 kadından 38’i, yaşamlarının herhangi bir döneminde fiziksel ve/veya cinsel şiddetten birini görmüş. Bu durum, 2008 araştırmasında da olduğu gibi, fiziksel ve cinsel şiddetin daha çok bir arada yaşandığına işaret ediyor.
13 3
Erken yaşta evlendirilen kadınlar daha çok şiddet görüyor Şiddete uğrayan kadınların yüzde 26’sı onsekiz yaşını tamamlamadan evlendirilmiş. Erken yaşta evlenen kadınların yarısı fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalırken, 18 yaşından sonra evlenen kadınlarda bu oran üçte bire iniyor. Erken yaşta evlenen kadınların maruz kaldığı şiddet biçimleri arasında cinsel şiddet oranı, yüzde 19 ile daha belirgin. Kadınların maruz kaldıkları şiddet yüzdeleri medeni durumlarına göre farklılaşıyor. Boşanmış/ayrı yaşayan kadınların yaklaşık dörtte üçü yaşamlarının herhangi bir döneminde fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kaldıklarını belirtiyor. Hiç evlenmemiş ancak birlikteliği olmuş kadınlar arasında, fiziksel ve/veya cinsel şiddet yaygınlığının oranı yüzde 7 düzeyinde. Evlenmiş kadınların yaklaşık yarısı eşleri ya da birlikte oldukları erkeklerin korkutma, tehdit, küfür, hakaret ve aşağılama gibi duygusal istismar konusu olacak davranışlarına maruz kaldıklarını belirtiyor.
13 4
Her 10 kadından 3’ü ısrarlı takip şiddetine uğruyor Türkiye genelinde hakkında ilk kez bilgi toplanan ısrarlı takip, her 10 kadından neredeyse 3’nün en az bir kez maruz kaldığı şiddet biçimi. En yaygın ısrarlı takip biçimleri; yüzde 19 ile telefonla arama, yüzde 8’i kısa mesaj, yüzde 6’sı mektup ya da e-posta gönderme, sosyal medya aracılığıyla takip etme ve yüzde 6’sı da çalışılan ya da yaşanılan mekanlara gelerek rahatsız etme biçiminde. Araştırma sonuçları sık rastlanan ısrarlı takip eylemlerinin faillerinin daha çok yabancılar olduğunu ortaya koyuyor. Ancak ölüm ve zarar verme tehdidi içeren ısrarlı takip biçimlerinin failleri daha çok eski eşler ve birlikte olunan erkekler.
13 5