Resmin birleştirdiği sıcacık bir aşk!


İnişli-çıkışlı ilişkileri ve yapıtlarıyla 20’nci yüzyılın efsanevi çifti Frida Kahlo-Diego Rivera, aşk ve iş ilişkilerinde imzaladıkları ortaklıkla önemli eserlere imza attı. Frida, sanat çevrelerinin aranılan isimlerinden Diego sayesinde şöhretin kapılarını daha hızlı tırmanırken, Diego da Frida’nın yeteneğini asla küçümsemedi ve onu Meksika’nın en büyük ressamlarından biri olarak tanımladı. Diego’nun yaptığı resimlerin bir köşesinde mutlaka Frida’ya yer vermesi, Frida’nınsa Diego’ya duyduğu aşkı, fiziksel rahatsızlıklar sonucu yaşadığı sıkıntıları ve hüznü tuvale yansıtması; aşk ilişkilerinde yaratıcılığın nasıl beslendiğinin iyi bir örneği.
7 3

Bitmeyen şarkı


1970’li yıllarda tanışan söz yazarı Çiğdem Talu’yla besteci Melih Kibar, sekiz yıllık beraberlikleri boyunca 270 şarkıya ortak imza attı. Birbirlerine tam olarak açıklamadıkları duygularını herkesin yüreğine işlemiş aşk şarkılarıyla anlatan Talu ve Kibar, aralarındaki paylaşımı, enerjiyi ve ilişkiyi müzikal yaratıcılıklarıyla dışa vurmayı tercih etti.
7 4

İlhamı onu bırakmadı!


Sezen Aksu-Onno Tunç ikilisi de, yaratıcı aşkların en güzel örneklerinden. Onno Tunç’un sanatında en dikkat çekici dönemin Sezen Aksu’yla çalıştığı zamana denk gelmesi, ikisinin beraber vakit geçirmeye başladıktan sonra ‘Beni Unutma’, ‘Git’, ‘Bir Çocuk Sevdim’, ‘Geçer’, ‘Bırak Beni’ gibi unutulmaz parçalara imza atmaları, beraberliklerinin yaratıcılıklarını nasıl beslediğini, ilişkilerinin nasıl verimli meyveler verdiğini gösteriyor. Hayattayken Aksu’ya unutulmaz sözler yazdıracak ilhamı veren Tunç, öldükten sonra da ünlü sanatçıya esin kaynağı olmayı ve ona hit parçalar yaptırmayı başardı. Öyle ki, Sezen Aksu ona ithaf ettiği ‘Düş Bahçeleri’ albümünden sonra Tunç için yazdığı ‘Yol Arkadaşım’la, yaşadığı derin üzüntü ve özlemi en anlamlı sözlerle ifade ediyor ve sanatıyla yine milyonları kendine hayran bırakıyordu.
7 5

Yazar çift


İpek Çalışlar, “Biz Oral’la fikir arkadaşlığının aşkları körüklediği bir dönemde, 12 Mart’ta tanıştık. Birbirimizi ilk fark edişimiz bu yüzdendi. Benzer zorluklardan geçmiştik, arkadaşlarımız hep ortaktı, o dönem gençliğinin oluşturduğu yeni dille konuşmaktaydık. Yan yana olmak olağanüstü bir güç ve enerji veriyordu. Acıları ve sevinçleri paylaşan insanlar ya arkadaş oluyorlar ya da sevgili. Genelde yazdıklarımızla ilgili birbirimizin fikrini alırız. ‘Liderler Hapishanesi’ isimli kitabın redaksiyonunu birlikte yaptık. ‘Latife Hanım’ı yazmak fikri aklıma gelince Oral’a, ‘Kendime iş buldum, Latife Hanım’ın hayatını yazacağım’ dedim. Çok sevindi, ‘Harika bir kitap olur’ dedi. Sonra da iki yıl boyunca her yerden işe yarar bir şeyler getirdi durdu bana. Oral hep bana moral olarak destek verdi” diyor.
7 6