Haklı olduğunuzu kanıtlamak zorunda hissetmek Bazı insanların ‘haklı‘ olduklarını kanıtlamak için ölümüne savaşmaları insanı şaşırtıyor. Bunun sebebi zayıf, savunmasız veya aptal görünmek istememeleri olabilir. Fakat hatalı olduğunuzu itiraf etmek çok daha asil ve olgun bir davranış. Dahası, herkesin fikirleri farklıdır. Bırakın siz istediğiniz gibi, onlar istedikleri gibi düşünsün.

Başka insanların ne düşündüğü endişesi Eğer başka insanlar sizi yargılıyorsa, bu sizin değil onların sorunu. Başkalarının ne düşündüğüne kafa yormayı bırakın ve bu düşüncenin sizi mutsuz etmesine izin vermeyin. Kimse sizi, sizin kendinizi yargıladığınızdan daha fazla yargılamıyor da olabilir. Nasıl mutlu hissediyorsanız öyle davranın.

Gerçeklere sürekli direnen düşünceler Değiştiremeyeceğiniz şeylere direnmek sizi sinirlendirmekten ve üzgün hissettirmekten başka hiçbir işe yaramaz. Bazı şeyleri, hatta çok fazla şeyi değiştirebilirsiniz. Kilo verebilir, daha iyi bir iş bulabilir, üniversiteye dönebilir, evliliğinizi düzeltmek için çaba harcayabilirsiniz. Fakat değiştiremeyeceğiniz şeyler de var. Patronunuzun ‘sinir’ bir tip olduğu gerçeğini değiştiremezsiniz. İş değiştirebilirsiniz ama patronunuzu değiştiremezsiniz. Kira ya da ev kredisi ödemek zorunda olduğunuz gerçeğini değiştiremezsiniz. Ama bunlara direnmekten vazgeçebilirsiniz. Dolayısıyla değiştirebileceğiniz şeyler konusunda harekete geçin ama değiştiremeyeceklerinizi de kabul edin.

Tek bir doğru ve tek bir yanlış olduğunu düşünmek Objektif bir doğrunun var olduğunu düşünmeyi seviyoruz ama bu bir yanılsama. Öyle bir şey yok, sadece subjektif gerçeklikler var. Bir kişinin ‘doğru‘ bulduğu şey, bir başkası için yanlış olabilir. Herkes bir şeyleri doğru buluyor çünkü o ‘şey‘, hayatına ve dünya görüşüne uyuyor.