Üzerinize yıkılan kıyafetlerle başa çıkmanız gerekiyorsa

İlk adım olarak dolaptaki her şeyi dışarı çıkarın. Pensilvanyalı Crystal Sabalaske, “Hazırlıklı olmalısınız; ilk başta çok kötü görünecek, sanki dolabınızı infilak etmiş gibi” diyor. İkinci adımda bütün giysilerini kategorilere ayırın: Pantolonlar, etekler, kazaklar… Şimdi onlara acımasızca değer biçmeniz gerekiyor: Size yakışıyor mu? Son bir yıl içinde hiç giydiniz mi? Rahat bir giysi mi? Eğer bu sorulara sırasıyla “hayır, hayır, kesinlikle hayır, pek fazla değil” yanıtlarını verdiyseniz, söz konusu giysi daha fazla sizinle birlikte olmasın. Ayıklama biter bitmez, geri kalan giysileri hemen dolaba yerleştirin. Bunu yaparken en fazla giydiklerinizi ön plana, koymalısınız. Dolap kapısının içine asmak için şeffaf cepleri olan bir ayakkabı düzenleyicisi almalısınız. Bu sadece ayakkabı değil, şapka, eldiven, çorap, el çantası, şort ve tişört için de ideal bir depolama çözümüdür. 
11 9


Yeni bir şehre taşınmak zorundaysanız

Kimseyi tanımıyorsunuz. Yapacağınız ilk şey, taşınmadan önce şu anki şehrinizden bir arkadaşınızın duygusal koruyucunuz olmasını istemek olmalı. Gece gündüz arayabileceğiniz, sizi iyi tanıyan, sizi merak eden, iyimserliği ve sabrı sınırsız biri... San Franciscolu Psikiyatrist Carol Solomon, “Herkes yalnız hisseder. Arayabileceğiniz biri varsa, yalnızlık duygusuna daha az kapılırsınız” diyor. Taşınır taşınmaz arkadaşlık kurmaya değil, çevre edinmeye bakın. Böylece hayal kırıklığına uğrama ihtimaliniz azalır. İş arkadaşlarınıza insanlarla nasıl görüştüğünüzü sorabilirsiniz. Planınızı buna ihtiyaç duyduğunuzu belli etmeden yapın. Ve insanlarla tanışmaya başladığınızda, onları çok çabuk hayatınızdan çıkarmayın. Eski arkadaşlarınızla kıyaslanamaz bile olsalar, en azından başlangıçta, ileride sizin için önemli olabilirler.

Kaynak: Women's Health
11 10
11 11