Her zaman söylediğimiz gibi iç dinamiklerimize bakmak lazım. Geçmiş deneyimlerimize, ilişki kurma biçimimize, kendimize duyduğumuz güven ve saygıya bakmak lazım.

Geçmiş deneyimlerimiz derken çok geçmişe, yaşamımızın ilk yıllarına dayanan bir süreçten bahsediyorum.
7 4

Evlilik bağı kurulurken kişi bir başkasına bağlı ama kendi başına özgür kalabilmeyi öğrenirse, ileride uzun soluklu, huzurlu ve dengeli bir evlilik hayatı yaşama olasılığı yüksektir. Bu kişiler, eşleriyle kolayca yakınlık kurabilirken terk edilmekle ilgili gereğinden fazla kaygı duymazlar.

İlişkileri uzun sürelidir, kendilerine ve diğer insanlara güvenebilirler. Eşleriyle yaşadıkları sorunlarda karşı tarafla empati kurabilir, affedici olabilirler. Kaygılı ve kararsız bir bağlanma stiline sahip bireylerse, eşlerine fazlasıyla yakın durma eğilimi gösterirken aynı oranda terk edilme kaygısı yaşarlar.

Eşlerini abartılı boyutta kıskanırlar. Bu nedenle sürekli partnerlerini kontrolk etmeye çalışırlar. Derin, şiddetli, fakat kısa süreli ilişkiler kurarlar. Ayrılıkları travmatik algılayabilirler. Kendilik saygıları değişkendir. Evlilikten beklentileri de değişken ve belirsiz olabilir.
7 5

Kişiler bağlanma isteğinden ve bağlılıktan anladığı geçmişi yaşama isteği ya da tamamen geçmişi silme isteği ile ilişkilerini zora sokabilmektedirler. Oysaki insan kendi davranışlarının sorumluluğunu alacak iradeye sahiptir. Geçmişimiz bizi etkilese de onların esiri değiliz.

Eğer yaşadığınız romantik ilişki ya da evliliğinizde bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünüyorsanız ve kafanız sıklıkla karışıyorsa psikolojik yardım almanız uygun olacaktır. Bir çift terapistine başvurarak yaşamınızı kendiniz ve partneriniz için daha güzel hale getirebilirsiniz.
7 6
7 7