ElmaElma'nın Seda Diker röportajı

Seda Diker, koçluğu ve kitaplarıyla ilişkilere adeta sihirli bir değnekle dokunuyor. Çok başarılı ve işini severek yapan bir kadın… Onun bu sevecen ve pozitif yapısı insanı bambaşka bir havaya sokuyor. Ondan etkilenmemek mümkün değil!


Seda Diker'i Aralık ayının sonlarına doğru çıkacak Duygu Simyacısı kitabından önce ofisinde ziyaret ettik. ElmaElma okurları için editörlerimizden Merve Evren, hem ilişkiler hem de son kitabı hakkında Seda Hanım ile bir röportaj gerçekleştirdi.

İlk bölümünü okuduğunuz röportajın, ilişkilere dair önemli taktikler sunan 2. bölümünü de keyifle okumanız dileğiyle…

İletişim çağında olduğumuz için, istediğimiz herkese kolayca ulaşabiliyoruz. Bu açıdan kadınlarda, erkeklere karşı güvensizlik ve kaybetme korkusu oluyor. Kadınların bu aşamalarda ilişkisini koruması ve kaybetme korkusu hissetmemesi için ne yapmaları gerekir?

Bu tür korkular için yeni çıkacak kitabımı tavsiye edeyim. Bu tarz korkular için kimseden yardım almadan tek başına evde yapabileceğiniz yöntemleri 1, 2, 3, 4, 5 diye madde madde yazdım. Uygulatmak üzere felsefesini ve örneklerini anlattım. insanlar oradan da yararlanabilir. Gelmek isterlerse kapım her zaman açık ama kimseye gitmeden de tek başlarına uygulamar kitapta mevcut.

Erkeğin ana teması özgürlük ve hatayı keşfetmek. Erkeğe bir kadınla çok yakınlaştıktan sonra kopma isteği gelebilir, bu normaldir. Biraz uzaklaşabilir. İşte kadın burada endişeye kapılıyor. Kadın tam bütünleşmişken terkedilme korkusuna kapılıyor bu yanlış! Önce sakin olmak gerekiyor.

Erkeğinin gideceğini düşünen kadın nasıl sakin kalabilir ki?

Burada erkeğin yaptığı dengesizlik gibi gözükse de sorun yok. Kadının yaptığı en büyük hata kontrol etmeye çalışmak. O yüzden, bir erkek kadına kıskançlık yapıp evine yolluyorsa kadın sahipleniyor diye hemen eve gidiyor. Ama erkek bu hareketleri red eder asla kadın gibi değildir. Yani korkuları bırakmak lazım.

Aslında daha derinde korktuğumuz kendimiziz, kadından korkuyoruz biz erkekten değil! Çünkü kadınlar birbirinin erkeğini çalmaya bu devirde meğilli. Herkes yapabiliyor gözlemliyorum ve çok üzülerek görüyorum ki kadın kadının ayağına basıyor.

Böyle bir durumla karşılaşan kadınlar tavsiyeniz var mı?

En önemli kısım bu! Cinsel enerji aktive ederek flört etmelisiniz. Cinsel enerji aktive olduğunda flört etmekle, normal düz flört arasında fark var. Cinsel enerji dediğimde yatak odasını kastetmiyorum… Bu sadece bir his, bunun üzerinde çalışılabilir ve istediğiniz zaman şak diye beyninizin bir düğmesine basıp açabilir veya kapanabilirsiniz.

Aktive ettiğin zaman söylediğin her söz mıknatıs gibi çekiciliğini sağlıyor. Erkek sana doğru çekilmeye başlıyor. Cinsel enerji geçilgendir, mıknatısları vardır manyetik alanda. Erkek durduğu yerde sakince dururken bir kadının enerjisiyle heycanlanıyorsa niye gelmesin, gelecek!

Ama tırnak içinde hanım hanımcık sohpet ettğinde üzereindeki gömleği beğendin ve 'Bu gömlek sna çok yakışmış' dedin. Bunun hiç bir etkisi yok. Bunu annene de söyeleyebilirsin. Ama cinsel ilişkini aktive ederek dersen ki ' Mmm ne kadar güzel olmuşsun bayıldım' işte bu başka bir şey. Bunu herkese yap. Bu birini baştan çıkarmak değil, bu cinsel enerjini sürekli aktif tutmak demek.