"Değersizlik duygusu hissettiğin zaman nasıl savunma mekanizmaları kullandığın çok önemli. Mesela küsüyormusun, küsmeyeceksin kalbindekini cesaretle ifade edeceksin. Ama şunu da yapmayacaksın, pilinin öbür ucunda bir de öfke patlaması var susup susup birden bom diye patlıyorsan o da yanlış. Karsındaki yine değişmez!

Orta noktadan, kalbinden geçenleri onun gözünün içine bakıp 'Ya çok kırdın! Ben senden güzel şeyler bekliyorum' diyebilsen öfkesizce, karşı tarafta mıknatıs etkisi yaratıyor. Sen ışıkla hareket edersen ışıkla, onun karanlığıyla hareket edersen karanlığıyla olursun. Dolayısyla kalıcı değişim mümkün."
İkinci yöntem nedir?

"Daha seksi birşey! (Gülüyor).

Dişi ve eril davranış modelleri var. Bir kadının bir erkeğin içinde de ikiside mevcut ...

İş yerinde sosyal hayatta eril kullansak da erkeğimizin yanında dişi tarafımız ağarlıkta olmalı ki, karşımızda eril bir erkek görelim. Çünkü dişi dişiyi itiyor. Eril erili itiyor. Kadındaki erkeksi özelliklerle erkek itilir. Davranış modellerine çalışsak iyi olur."

Bir türlü kopamayan ama mutsuz süren ilişkiler var. Bu tip ilişkilerde genelde bir taraf daha çok seviyor ve üzülüyor. Böyle bir ilişkinin kesinlikle bitmesi mi gerek?

"Kesin olarak söylemeyi hiç sevmem. Bu bağımlılık esasına dayanıyor. Genelde bir kişi bağımlı oluyor. İlişkideki alış veriş bittiği zaman bir kişi gitmeye hazır oluyor.. Diğeri bağımlı kalıyor.

İlişki biter toparlanabilir, geri gelir gelmez diye baştan söylemek yerine, ayrılık acısındaki oluşan duygulara bakıp çalştırmak isterim. Ayrılık acısındaki sorunlar çözüldüğünde karşındaki kişi bazen geri geliyor. Bazen de tamamen gidiyor. İkisi birden gidiyor ama! Bu yüzden de acı, sorun kalmıyor."


İlişkideki küslükler, egolar ve kopukluklar nasıl çözülür?

"Kısa sürede toplamak mümkün. Kalbindeki gerçekleri yumuşacık nötr bir şekilde karşı tarafa ifade etmen gerekiyor.

Küskünlüklerle ya da öfkeyle değil. Erkek de, kadın da bunu yapmıyor. Egolarımız var!"

Erkekler, kadın gibi kadın, kadınlar ise erkek gibi erkek kalmadı diyor. Sizce?

"Cinsellik burada inanılmaz önemli bir konu. Kadının ikilemi var! Kadın hemen yatağa girerse adam hemen hevesini alıp gidicek diye düşünüyor. Hiç yatağa girmediği zaman da, bu sefer erkek sinirleniyor ve yargılara başlıyor. 'İşte türk kadını değil mi aman nedir bu kadar kıymetli olan neden bu bacakları açmıyorlar' diye söylenmeye başlıyor.

Halbuki bizim istedğimiz şey, ne erkeğin kafasındaki gibi kadının cinselliğini pazarlık masasına yatırması, ne de kadının korkuları... İki tarafın da bu tabuları kırması lazım.

Kimse umudunu kaybetmesin hala iyi erkekler ve iyi kadınlar var."

Cinsellik, ilişkilerdeki sorunlar açısından bu kadar önemli mi gerçekten?

"Neredeyse bütün sorunların, itişmelerin kakışmaların, ego taktiklerinin arkasında cinsel enerji yatıyor.

Kadın adamı aşık etmeye çalışıyor, erkek kadını bir an önce yatağa atmaya çalışıyor. Buradaki itişme bizi bir türlü normal düzeye getiremiyor.

Halbuki ben bir kadın olarak 1. dakikadan yatağa girebilirim ama hiç korkumun olmaması lazım. Korkuyla hareket etmezsem yatağa girdikten sonra kendimden emin olursam erkek bir yere gitmiyor.

Buraya varmak için korkumuzu yenmemiz lazım. İletişimi doğru kurmak ve duygularımızı kalpten ifade etmemiz gerekiyor. Ego taktiklerine baş vurmayalım ki ilişki zedelenmesin…"