Katolik kilisesi 1951’de gün hesaplama metodunu onayladığını duyurdu. Bu yöntemde çift sadece kadının üretken olduğu dönemde birlikte oluyor. Ama bu yöntem diğer doğum kontrol yöntemlerinden daha güvensiz. Ama hapın gelişmesini sağlayan oldukça katı bir Katolik oldu. John Rock, sağlıklı bir evliliğin anahtarının sağlam bir cinsel yaşam olduğunu düşünen bir doktordu. İlk doğum kontrol hapının Gıda ve İlaç idaresi tarafından onaylanmasını sağlayan klinik deneyleri yürüttü. Aynı zamanda “Zamanı geldi: Bir Katolik Doktorun Doğum Kontrolüne Karşı Savaşı Bitirme Önerisi” adlı kitabı yayınladı ve çok etkili oldu. Kitapta Rock, hapın kadının doğal döngüsüne göre çalıştığını ve bu yüzden günah olmayan bir yöntem olduğunu anlattı. Kilise ikna olmadı. Rock, 1960larda hapın temsilcisi olarak anıldı
93
Feministler övdü
Sadece sosyal kullanım için geliştirilen ilk ilaç olan doğum kontrol hapları başta feministlerin övgüsünü kazandı. Hatta geliştirilmesinin faturası yaşlı bir süfrajet olan Katherine Dexter McCormick’e kesildi. McCormick, ilacı kadınların özgürlüğünün ön koşulu olarak görmüştü. 1970lere gelindiğinde hapın olası sağlık riskleri kamuda duyuldu ve feministler ilacı, eziciliği gittikçe artan ataerkilliğin bir başka örneği olarak görmeye başladı. Capitol Hill’e baskın yaparak neden doğum kontrolünün risklerini kadınların taşıması gerektiğini sordular. Erkekler için bu tarz bir doğum kontrolü metodu üzerinde hâlâ çalışılıyor.
94
Hayatı olumsuz etkileyebiliyor
Hap kullanan kadınlar sentetik hormonlar dışkılıyor. Maalesef bu hormonları parçalamak su alan bitkiler için çok zor. Paris’te yürütülen bir çalışmaya göre doğum kontrol haplarında bulunan bir hormon, oradaki nehirlerde bulunan östrojen hormonunun yüzde 30 ile 50’sinin sebebi olarak gösterildi. Nehirlerde doğum kontrol hapları ve diğer atıkların yarattığı hormon kirliliği yaban hayatta üretkenliği de etkiliyor. İnsanlar üzerinde etkisi belirsiz ama çalışmalara göre bazı bölgelerde atıklar o kadar fazla ki insan sağlığını bile etkileyebilir.
95
Eş seçimini etkiliyor
Gittikçe artan araştırmalar gösteriyor ki haplar eş seçimini etkileyebilir. Normalde çekim kimyasalları, bizi, genleri bizimkilerden farklı olana doğru çeker. Genetik çeşitlilik ne kadar çok olursa çiftin üretkenliği o kadar artar ve yavru daha sağlıklı olur. Hap, hamileliği andıran bir hormonsal durum yarattığından bu süreci bozabilir. Bir kadın hamileyken genetik olarak kendine benzeyen insanlara yönelir. Teoride, bunun sebebi, aile üyelerinin bu hassas dönemde onu ve bebeğini koruyacak olmasıdır. Ama bunlar normalde eş olarak seçeceği insanlar değildir. Erkekler tarafından bakınca, onlar da bir dişiyle ilgilenmeden önce hormonsal ve fiziksel olarak hamilelik belirtileri ararlar. Sonuçta esas amaç soyunu sürdürmektir. Böylece erkekler yumurtlayan kadınları hap kullananlardan daha çekici bulabilir.
96
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.