Biliminsanları, hapın ana maddesi olan progesteronu 1928’de tavşanlarda tespit etti. Araştırmacalar potansiyeli hemen fark etti fakat progesteron sadece hayvanlardan edinilebiliyordu. Bu da çok pahalı bir işlemdi. Gramı 80 ile 1000 dolar arasında değiştiğinden 1940larda hormonun alıcıları dünya çapındaki yarış atı yetiştiricileri oldu. Progesteronu atların üretkenliğini arttırmak için kullanıyorlardı. 1943’de araştırmacı Russel Marker alternatif bir kaynak buldu: yerelması. Yabani bir Meksika yerelması büyük miktarlarda progesteron öncülü içeriyordu. Bu da ucuz seri üretimi olası kılıyordu.
92
Katı bir Katolik destekledi
Katolik kilisesi 1951’de gün hesaplama metodunu onayladığını duyurdu. Bu yöntemde çift sadece kadının üretken olduğu dönemde birlikte oluyor. Ama bu yöntem diğer doğum kontrol yöntemlerinden daha güvensiz. Ama hapın gelişmesini sağlayan oldukça katı bir Katolik oldu. John Rock, sağlıklı bir evliliğin anahtarının sağlam bir cinsel yaşam olduğunu düşünen bir doktordu. İlk doğum kontrol hapının Gıda ve İlaç idaresi tarafından onaylanmasını sağlayan klinik deneyleri yürüttü. Aynı zamanda “Zamanı geldi: Bir Katolik Doktorun Doğum Kontrolüne Karşı Savaşı Bitirme Önerisi” adlı kitabı yayınladı ve çok etkili oldu. Kitapta Rock, hapın kadının doğal döngüsüne göre çalıştığını ve bu yüzden günah olmayan bir yöntem olduğunu anlattı. Kilise ikna olmadı. Rock, 1960larda hapın temsilcisi olarak anıldı
93
Feministler övdü
Sadece sosyal kullanım için geliştirilen ilk ilaç olan doğum kontrol hapları başta feministlerin övgüsünü kazandı. Hatta geliştirilmesinin faturası yaşlı bir süfrajet olan Katherine Dexter McCormick’e kesildi. McCormick, ilacı kadınların özgürlüğünün ön koşulu olarak görmüştü. 1970lere gelindiğinde hapın olası sağlık riskleri kamuda duyuldu ve feministler ilacı, eziciliği gittikçe artan ataerkilliğin bir başka örneği olarak görmeye başladı. Capitol Hill’e baskın yaparak neden doğum kontrolünün risklerini kadınların taşıması gerektiğini sordular. Erkekler için bu tarz bir doğum kontrolü metodu üzerinde hâlâ çalışılıyor.
94
Hayatı olumsuz etkileyebiliyor
Hap kullanan kadınlar sentetik hormonlar dışkılıyor. Maalesef bu hormonları parçalamak su alan bitkiler için çok zor. Paris’te yürütülen bir çalışmaya göre doğum kontrol haplarında bulunan bir hormon, oradaki nehirlerde bulunan östrojen hormonunun yüzde 30 ile 50’sinin sebebi olarak gösterildi. Nehirlerde doğum kontrol hapları ve diğer atıkların yarattığı hormon kirliliği yaban hayatta üretkenliği de etkiliyor. İnsanlar üzerinde etkisi belirsiz ama çalışmalara göre bazı bölgelerde atıklar o kadar fazla ki insan sağlığını bile etkileyebilir.
95
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.