Dizilere bir de bu gözle bakın, neler göreceksiniz!

Dizinin kahramanı elinde telefonla konuşur. Televizyonda artık marka amblemini ezberlediğimiz bir ürünü izlemeye başlarız. Yoldaki afiş, kolundaki saat, dilinde bir markanın sloganı olan kelimeler... Arabasına biner arabanın markası çok tanıdıktır. Bu izlediğiniz dizi senaryosunun bir sahnesi değil, aslında reklam izliyorsunuz. Bunun adına da ürün yerleştirme deniyor.

Böylece ürünün görseli veya sloganı yani reklamı, yayın (film ya da dizi) kesilmeden yapılmış oluyor. Reklam arasında kanal değiştirerek kaçıyorsanız bile, diziyi izlerken anlayıp da ‘zap’ yapacak zamanı bulamayabilirsiniz. Televizyonlarda reklam sürelerinin belli bir sürenin üzerine çıkarılamaması nedeniyle, reklam verenlerin artık daha sıklıkla başvurdukları bir yöntem. Bu uygulamayla, ilk başlarda ürünün görseli herhangi bir yere yerleştiriliyorken artık senaryonun bu ürüne göre yazılması da sağlanıyor. Hatta bu uygulama, oyuncuların replikleriyle de desteklenerek neredeyse fark edilmez bir hale getiriliyor.

Reklam kuşaklarının uzun tutulmasıyla birlikte televizyon izleyicisinin reklam sırasında başka bir kanala zaplaması “riski” de bulunduğundan, şirketler alışılmış kuşak yerine dizi ya da film sırasında yerleştirilmiş reklam vermeyi daha uygun görüyorlar. Örneğin Fatmagül'ün Suçu Ne dizisinde Turkcell, 'Canım' reklamıyla diziye girmeyi uygun görmüştü. Yapılan araştırmalar bu uygulamanın “geleneksel” reklamdan kat be kat daha fazla akılda kalıcı olduğu ve dolayısıyla daha çok satış ve kar sağladığını ortaya koymuş durumda. Bu uygulamanın bedeli reklam kuşaklarına göre daha pahalı.

Sinemada en başarılı ürün yerleştirme uygulamalarından biri, E.T. filmindeki “Reese’s Pieces” şekerleme ürünü. Filmdeki bu gizli reklamın ardından ürünün satışları neredeyse iki kat arttı.