Çekmecelerinizde bulundurduğunuz çikolata, gofret veya bisküvi diyette sizi zorlayan, hafife alınmaz bir faktördür. Karnınız acıktığında aklınıza ilk gelen o paketlerden birini açıp yemektir. Kendinizi teselli yönü ise” Küçücük bisküvi, bir tane yesem bir şey olmaz” ama bir bakarsınız ki o paket açılmış ve siz bir tane bile bırakmadan yemişsiniz. Bunlar yerine çekmecenizde kuru meyve, leblebi veya galeta gibi sağlıklı ara öğün yapmanıza daha uygun yiyecekler bulundurmalısınız.

“Yazık bana çevremdekiler sürekli bir şeyler yiyor, bense bir sürü yasakların olduğu bir diyet yapıyorum” diyerek kendinize acımayın. Unutmayın ki doğru yapan sizsiniz ve her sağlıklı kişi sağlıklı beslenme prensibini ilke edinerek, gün içerisinde dengeli beslenerek her besin grubundan ( et, süt, sebze, meyve, tahıl ) yeterli miktarda tüketmeli.

“Ben diyet yapıyorum, hiçbir şey yiyemem. O yüzden dışarı çıkmamın bir anlamı da yok” gibi sözlerle kendinizi çevrenizden soyutlamayın. Diyelim ki lokantaya gittiniz. Güzel bir çorba, yanında az yağlı bir et yemeği ve salata sizin için uygun bir diyet yemeği olacaktır Veya daha fast food, ayak üstü bir şeyler yemek istiyorsunuz.

Ekmek arası ızgara köfte veya ızgara tavuk, beraberinde ayranla sağlıklı bir seçim olacaktır. Bu şekilde hem diyetinizi yapmış olacaksınız hem de sosyal kalacaksınız.

Birçoğumuz sıkıldığında, mutsuz olduğunda, sinirlendiğinde veya mutlu olduğunda kendini aç hisseder. Böyle bir durumda açlık hissinizi tekrar sorgulayın. “Ben gerçekten aç mıyım?” sorusunu kendimize sormalı, cevabımızın doğruluğuna güvenerek o yönde hareket etmeliyiz. Eğer böyle durumlarda “kesinlikle bir şeyler yemem gerekiyor” diyorsanız da kalorisi olmayan, sizi oyalayacak, mevsime uygun çiğ sebzeler yiyebilirsiniz.

Mesela yazın salatalık, domates, yeşillik bu sebzelere uygun güzel örnekler. Hatta salatalığı doğrayıp üzerine de yoğurt eklemek hem gözünüzü doyuracaktır, hem karnınızı. Böylece hem o açlık hissinden kurtulmuş olacak, hem de diyetinizi bozmamış olacaksınız.