Diyetisyen Katherine Brooking,"Zor geçen bir günün ardından asla markete gitmeyin! Eğer duygusal yeme yatkınlığınız varsa, kendinizi lüks yiyeceklerle avutmayı düşünürsünüz" diyor.

Eğer mutlaka markete uğramak zorundaysanız kendinizi ödüllendirmek için yalnızca istediğiniz bir tane yiyecek seçin.

Hem diyetinize sadık kalmak hem de neşenizi yerine getirecek bir yiyecek arıyorsanız, yağsız donmuş yoğurt, bal ve taze meyvelerden kendinize muhteşem bir ziyafet hazırlayabilirsiniz.

JAMA Internal Medicine'in yaptığı bir araştırmaya göre guruldayan, boş bir mideyle alışveriş yapmak kadar kilo almaya yardımcı birşey daha yok!

Aç bir karınla markette dolanırken, gözünüze çarpan herşey size çok lezzetli ve cezbedici gelecek. Hata sevmediğiniz yiyecekleri bile değişiklik olsun diyerek alabilirsiniz.

Eğer markette acıkacağınızı tahmin ediyorsanız ya da markete her gittiğinizde raftaki ürünler iştahınızı açıyorsa yanınıza mutlaka atıştıracak birşey alın. Bir avuç badem ya da fındık alabilirsiniz.

Kola takılan sepetler yerıne market arabalarını tercih edin!

Psikolojik olarak küçük sepetlere herşeyi sığdıramamaktan korkup, sağlıklı sebzeleri eleyip yerine yalnızca daha çok sevdiğiniz kalorili yiyecekleri alıyorsunuz.

Ayrıca kolunuza taktığınız sepet sayesinde beyninize otomatik olarak toplama sinyalleri yolluyorsunuz ve ister istemez bir ağaçtan elma toplarmış gibi reyonda alabildiğiniz herşeyi alıyorsunuz.

Marketlerde bir satış politikası olarak birlikte yenen yiyecekleri yakın raflara yerleştirirler. Böylece yakında bulunan bu lezzet ve kalori depoları daha fazla satılır. Marketlerin reyon müdürlerinin bize kurduğu bu tuzağa düşmeyin!

Onlar kasadan çıkan paraları sayarken siz evde tartıdaki fazla kilolara hüzünlü bakışlar atıyor olacaksınız.

Cipslerin yanında satılan dip sosları, makarna ve fesleğen sosunu, fındık kreması ve kruvasan tuzaklarını başarıyla atlatırsanız kimse sizi yıldıramaz.