Hastalığın en sık görülen belirtilerini şöyle sıralamak mümkündür:

- Enerji kaybı.

- Aktivitelere ve yaşama karşı ilginin azalması.

- Üzüntü.

- İştah ve kilo kaybı ortaya çıkması (Bazı kişilerde iştah artışı veya çok yeme ortaya çıkabiliyor).

- Konsantrasyon bozukluğu.

- Ümitsizlik duyguları.

- Bedensel şikayetler.

- İntihar düşünceleri.
11 4

- En az iki hafta süre ile hayattan eskisi kadar zevk alamamak.
- Uyku bozukluğu.
- Unutkanlık.
- Gerginlik.
- Ağlama.
- İştahsızlık bazen iştah artışı.
- Ölüm düşüncelerinin varlığı.
- Kaygılı düşüncelerin artması.
- Yaşam kalitesinin düşmesi.
- Üretkenliği azalması.
- Kişinin ailesi ve çevresiyle olan ilişkilerinin bozulması.
- Bedensel yakınmaların artması. Yani mide bulantısı, ağrı, ateş basması gibi durumlarda tedavi edilmelidir. Depresyon tedavisi olan bir rahatsızlıktır.
11 5

Depresyondaki kişi çoğu zaman çevresindekiler tarafından anlaşılamıyor. Yorgun, bitkin olduğundan, hiçbir şeye karşı ilgi duymadığından çevresindekiler tarafından ‘tembellik’ ile suçlanabiliyor. Oysa depresyon irade sorunu değil. Tamamen hastalığın yarattığı bir durum. Bu durumdaki kişilere karşı daha dikkatli ve özenli davranmak gerekiyor. ‘Bir şeyin yok, kafana takma’ gibi cümleler kullanıldığında depresyondaki kişiler anlaşılmadıklarını düşünerek iyice içlerine kapanabiliyorlar. Hastanın yakınında olanların hastaya bir şey telkin etmeden onu nötr bir şekilde anlamaya, değerlendirmeye çalışması çok önemli. Yargılamadan, üzmeden konuşulmalı ve ‘Bir şeyin yok’ sözünü asla kullanmamalı. Eğer tedavi görüyorsa, mutlaka tedavi alması yönünde desteklemeliler. Eğer tedavi görmüyorsa, bir uzmandan yardım alması için cesaret vermeliler…
11 6

Depresyondaki bir kişiye yanlış bir şey söylemek kişinin kendini daha kötü hissetmesine neden olabiliyor. ‘Birçok insan senden daha kötü durumda, kendin için üzülmeyi bırak, bu senin suçun’ gibi cümleler ciddi sorunlara yol açabiliyor. Kişi depresyona girmeyi kendisi seçmez.
11 7