Bizans imparatorları erguvan rengi olan eflatunu, Bizans hanedanının rengi olarak kabul etmişlerdi. Bu rengi imparatorluk ailesi dışında hiç kimse kullanamaz, imparator dışında hiç kimse mor pelerin takamazdı. Doğal yollarla üretilen en zor renk olduğu için, bir zenginlik ve güç belirtisiydi.
13 8
Osmanlı da erguvana hak ettiği ilgiyi göstermişti. Sarayların hasbahçelerinin konuğuydu bu ağaç. Çok sağlam olduğu için, Osmanlılar baston yapımında erguvan ağacının güçlü dallarını kullanırlardı.
13 9
Emir Sultan'ın her sene Bursa'da, erguvan mevsimi olan Mayıs ayında, müritleriyle buluşması sebebiyle erguvan, yüzyıllar boyu Bursa şehrinin de sembolü olmuş. 14. yüzyıldan itibaren kutlanan “Erguvan Bayramı” 19. yüzyıla kadar devam etmişti.
13 10
Osmanlı sultanları da erguvan ağacını sevdiler. I. Mahmud, 1735 yılında İzmit, Karamürsel ve Yalakabad kazaları naiblerine gönderdiği bir ferman ile saray bahçesine dikilmek üzere çınar, dişbudak, ıhlamur, erguvan ve ahlat ağacı gönderilmesini buyurmuş. Bunu, Ahmed Refik’in, ‘Hicri On İkinci Asırda İstanbul Hayatı’ adlı çalışmasından öğreniyoruz.
13 11