Anneler böyle der:

"Özellikle ayakların büyükse çorabına ya da pantolonuna uyygun renklerde bir ayakkabı giymelisin. Moda uyumdur."

London, Buchman ve Lyons ise böyle diyor:

"Bu 1910'larda kaldı! Özellikle zıt ve tezat desenleri kombinlemek bu kadar eğlenceliyken modada kimse uyum aramıyor. Neon renklerde bir ayrıntı da kombinasyonların yeni gözdesi… Bunu yapmanın en kolay yolu da ayakkabı. Yani istediğiniz renkte ayakkabıyı giyebilirsiniz! Eskiden size deli gözüyle bakabilirlerdi, anneler hala deli gibi göründüğünüzü söyleyebilir ama moda sizin yanınızda!"

Anneler böyle der:

"Bedenin önemli değil. Etiketlere bakmak zorunda değilsin. Daima vücudunun hatlarına uygun kıyafetler tercih et."

London, Buchman ve Lyons ise böyle diyor:

"İşte modası asla geçmeyecek bir kural! 36 beden kıyafetlere girebilmek zorunda değilsiniz, fakat bedeninize uygun kıyafetler giymek zorundasınız. Bu kural okullarda ders olarak öğretilmeli!"

Anneler böyle der:

"Eğer etek ya da pantolondan birini seçmen gerekiyorsa eteği seçmelisin."

London, Buchman ve Lyons ise böyle diyor:

"Doğru söze ne denir! Pantolonu daha çok görsek de doğru seçimi yapmak aslında çok zordur. Bacak boyunuz, kalça oranınız, paçalarınız… Her şeyi düşünmek zorundasınız. Etek şıklığa giden bir kestirmedir. her kadına yakışır ve her kadında özel durur. Annelere bu konuda sonsuz destek!"

Anneler böyle der:

"Pantolona uyan çoraplar giymelisin."

London, Buchman ve Lyons ise böyle diyor:

"Asla! İş çorap ya da tayt olduğu zaman asla kural yoktur. Bu iki aksesuar moda tarihi boyunca hep olmuş, fakat sürekli evrim geçirmiş olan kıyafetler… Şimdi canlı renklerde ve sayısız desende karşımıza çıkıyor. Bunları kullanmak varken neden sıkıcı bir gri çoraba mahkum olmak isteyelim ki!"