Aktris Gladys Cooper, Kral Edward döneminin güzellik anlayışını yansıtıyor. Soluk bir ten, kalın kaşlar, derin koyu gözler ve inci gibi parlayan pembe dudaklar.

Bu soluk görünüme kavuşmak için pirinç veya inci pudrası kullanılıyordu. Bu pudrayı yüzlerine uygulamak için kadınlar, pudra kağıdı adı verilen ince bir pudralı kağıt kullanıyor ve bu sayede aynaya bakmadan yüzlerini pudralıyabiliyorlardı.
Dudaklarını renklendirmek için de sardunya ve gelincik yapraklarından yararlanıyorlardı.

20.yy'ın en baş döndürücü güzellerinden biri olan Theda Bara, kırmızı dudakları, soluk teni ve ortadoğu esintili yoğun göz makyajıyla dişi bir görünüme sahipti.

1910'lu yıllarda ilk maskara TL Williams tarafından üretildi. Williams, bu ürüne kardeşi Mabel'in şerefine Maybelline adını verdi. Maskara efsanesinin kız kardeşi Mabel, kendi maskarasını kaynattığı bitki tohumları ve renkli balmumuyla yapıyordu.
Max Factor, ilk defa bu dönemde kına özünden ürettiği far serisini piyasaya sundu.

Solgun teni, dolgun dudakları, ikonik saç kesimi ve cesur stiliyle Louise Brooks 20.yy'ın zamansız güzellerinden.

Kadınlar o dönemde natürel görünen pudralar ve koyu göz makyajları kullanırken, makyaj malzemeleri maskara ve sürmeydi.

Çıkık elmacık kemikleri, dolgun dudakları ve açık renkli gözleriyle Carole Lombard
1930'lu yılların ideal kadınını mükemmel bir örnek.

Bu yıllarda kadınlar ağır göz makyajları yerine renkli farları tercih ediyorlardı. Kaşlar ise incelmiş ve yuvarlak bir şekil almıştı. Dudaklar ise yuvarlak bir şekilde değil ince, muntazam bir form oluşturacak şekilde boyanıyordu.