‘Müsait’lik Durumunuz?

Evrim Duyal Akses

Bundan sonra bir kadına ‘müsait misin?’ diye sorarken iki kere düşünün. Hatta en iyisi bu soruyu hiç sormayın, böyle bir cümlenin varlığını unutun. Aksi halde kafanıza çantayı yiyebilirsiniz.

Türk Dil Kurumu’nun, müsait kelimesine yüklemiş olduğu anlam gündemde bu ara. Normal bir insanın aklının ucuna dahi gelmeyecek, çirkin mi çirkin, ucube mi ucube bir anlam. Son derece seksist ve kötü niyetli bir tanım. Sözcüğün etimolojik olarak dişi veya eril bir kökene sahip olması ise konunun epey dışında.

TDK’nın müsait kelimesine uygun gördüğü tanım şu şekilde: Flört etmeye hazır olan, kolayca flört edebilen (kadın). Kadın diye de özellikle parantez içinde belirtilmiş. Aklınca kadını aşağılıyor, bunu da flört kelimesi ile yapıyor. Flörtü kötü ve ahlak dışı bir şeymiş gibi algılatıyor. Bu kötü(!) kavramı da erkeğe yakıştıramıyor olacak ki, kadın diye özellikle belirtme gereği duyuyor. Halbuki flört için erkek de pekala ‘müsait’ olabilir bu mantığa göre.. Kaldı ki TDK, flörtü kadın ve erkek arasındaki duygusal ilişki olarak tanımlıyor. Yani fena halde kendisiyle çelişiyor. Flört iki cins arasında olan bir durumsa, müsait kelimesi neden yalnızca kadın için kullanılıyor??

Kadına yönelik argo kullanımlar günlük hayatta maalesef var. Bunun önüne geçmek bir şekilde imkansız gibi. Ama devletin resmi dil kurumu bunu resmi bir tanım olarak yayınlayıp resmen kabul edilmiş gösterirse işin rengi epey değişiyor.

Hoş TDK’nin yeni ayıbı değil bu. Mesela ‘hayat kadını’ diye arattığınızda karşınıza çıkan tanımlar içler acısı. Şu an kalemime alamayacağım, siz girin bakın. Yalnız dikkat edin kendinizi devletin saygın bir kurumunda değil, bir mahalle kahvehanesinde sanabilirsiniz. Sonra ‘devletin kurumları saygın’..! Buna saygınlık denebilir mi?

Devletin kadına karşı olan tavrı resmiyette buysa, vatandaşın tavrı nasıl olur dersiniz? Bunu tahmin etmek hiç zor değil. Toplum olarak zaten gereğinden fazla ataerkil ve kadını aşağılayan bir kimliğimiz var. Kadının değerini bilmeyen, kadına saygıyı henüz öğrenememiş, kadını anlayamamış bireyleriz biz. Sokakta sevgilisiyle el ele gezen bir kadın görsek ayıplar, ahlaksız damgasını yapıştırırız. Ama yine sokakta kocasından dayak yiyen bir kadın görsek susar, şiddete sesimizi çıkarmayız. ‘Sevgi’ den nefret eder, ‘şiddet’e adeta saygı duyar, meşru ve kabul edilebilir buluruz. Sırf kadına göre kaslı diye kendini daha güçlü sanan erkekler var. Doğuştan gelen üstünlükleri olduğuna inanmış, inandırılmışlar. Bu korkunç şartlanmışlıkları içinde kadına karşı her geçen gün yeni ve dehşet verici hatalar yapıyorlar. Kadın konusunda bir türlü seviye atlayamıyor, değişemiyor, evrilemiyoruz.

Şimdi biz bu halde bir toplumken, kadın konusu her zamankinden daha hassasken ve kadınların sinirleri kendilerine yapılan haksızlıklar neticesi bu denli bozukken, sen devletin resmi dil kurumu olarak, dalga geçer gibi, bu şekilde bir tanımı sözlüğünde tutamazsın. TDK’nin bu tavrı, devletin tavrıdır. Devlet, kadını böylesine ötekileştiriyor, kadına bu derece saygı duymuyor, damarına damarına basıyorsa, kadınlar her gün çığlık çığlığa haklarımız da haklarımız diye bağırmak zorunda bırakılıyor ve kimse bu seslere kulak vermiyor, üstüne bir de inadına yapar gibi bu hataları tekrarlıyorsa ortada çok ciddi bir sistemsel sorun var demektir. Bu sorun da ne yazık ki ülkemizin içinde olduğu çıkmazlardan yalnızca biri. Sorundan geçilmiyor artık ülke.

Peki şimdi TDK ne yapmalı?

Acilen sözlüğünde bir temizleme çalışması başlatmalı. Bu ‘müsait’ kelimesinden işe başlamalı ve kadınla ilgili diğer kelimeleri tanımlarken kullandığı saygısız-seviyesiz ifadeleri bünyesinden çıkarmalı. Kahvehane ağzını bırakıp seçkin bir üslup edinmeli.. Kadına dair var olan çirkin algıyı artırdığının farkına varmalı ve bu talihsiz tavrından acilen sıyrılmalı. Aksi halde devlet, kadınların yanında değil karşısında olduğunu ‘resmen’ ispatlamış olacak…

https://www.facebook.com/Evrim.Akses
https://twitter.com/evrimakses

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."
Yorumlar