Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Eskin, evlilik terapisinin aile içi sorunların çözümünde etkili bir yöntem olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Eskin, ADÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Polikliniğince evlililik terapisinin sorun çözmede etkisi konusunda 34 çiftle çalışma yapıldığını belirtti.
Eskin, çalışmaya katılan çiftlerin yaş ortalamasının 38, yüzde 85'inin çocuk sahibi, yüzde 40'ının ev sahibi olduğunu kaydetti.
Çiftlere yönelttikleri ''evliliğinizde hiç şiddet oldu mu?'' sorusuna yüzde 75 oranında ''evet'' yanıtı aldıklarına dikkati çeken Eskin, şiddetin türüne ilişkin yöneltilen sorulara göre, aile içi şiddetin yüzde 57'lik oranla en sık 'hakaret' şeklinde ortaya çıktığını tespit ettiklerini bildirdi.
'Hakaret' tarzındaki şiddetin ardından aile içinde yüzde 44 oranında 'dikkate almama', yüzde 43 oranında 'fiziksel', yüzde 33 oranında 'özgürlüğün kısıtlanması', yüzde 20 oranında 'eşinin kendisini çocuk gibi görmesi', yüzde 18 oranında 'cinsel ilişkiye zorlama' şeklinde şiddetin kendisi gösterdiğini kaydeden Eskin, erkeklere göre kadınların ruhsal durumlarının daha kötü olduğunun belirlendiğini ifade etti.
Prof. Dr. Eskin, çalışmaya katılan çiftlerin yüzde 60'ının anlaşarak, yüzde 38'inin görücü usulü evlendiklerini belirtti.
Çalışmaya katılan erkeklerden eşin evdeki kötü davranışları ve şiddetin evlilik doyumunu azalttığı, çocuk sahibi olmanın ise artırdığı ve mutlu bir yaşam sürülmesine vesile olduğu yönünde yanıt aldıklarını kaydeden Prof. Dr. Eskin, ''Evlenme yaşı mutluluğu belirliyor. Geç evlenen kadınların daha mutlu olduklarını gözlemledik. Kadınlar duygusallığa daha fazla önem veriyor. Erkekler evlilikte mutluysa 'terapide çaba gösteririm' diyor. Erkekler rasyonel ve kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Kadınlar eşinden dolayı sorun olduğuna inanıyorsa 'evliliğin çözümü için çaba gösteririm' diyor. Kadınlar sadece şiddet varsa sorunun çözümü için çaba göstermeyeceklerini ifade etti. Yani kadın için şiddet son nokta'' diye konuştu.