İstanbul Modern Sinema, “Modernlik? Fransa ve Türkiye’den Manzaralar” sergisine paralel olarak, Fransız Kültür Merkezi işbirliğiyle düzenlediği Heykeller de Ölür başlıklı programda, geçtiğimiz temmuz ayında kaybettiğimiz Fransız sinemacı Chris Marker’ın 13 filmini gösteriyor. Tıpkı çağdaşı Jean-Luc Godard’ın kurmaca filmi dönüştürmesi gibi, Marker da belgeselde devrim yaratarak türün tanımını sorgulayan, sınırlarını zorlayan filmler üretti. Yönetmenin 1952 yılında Helsinki Olimpiyatları üzerine çektiği ilk filminden başlayarak 2012 Viyana Film Festivali için hazırladığı fragmanın videosuna uzanan bu program, yönetmenin özel montaj estetiğini, fotoğraf karelerini ve imgeleri biriktirmedeki zekasını konuşturduğu avangart belgesellerden oluşuyor.
7 -17 Şubat tarihleri arasında İstanbul Modern Sinema’da gösterime sunulacak Heykeller de Ölür programının öne çıkan filmleri arasında yer alan siyah-beyaz fotoğraflarla anlattığı bilimkurgu hikayesi Dalgakıran (La Jetée), 33 yıl sonra, 1995’te Oscar adayı olan Terry Gilliam’ın 12 Maymun’u ile birlikte yeniden gündeme gelmişti. Öne çıkan diğer bir film ise insan hafızası ve hatırlama üzerine Japonya’dan Afrika’ya uzanan karmaşık bir yol filmi olan 1983 yapımı Güneşsiz (Sans Soleil). 1900 ile 1989 yılları arasında yaşamış Rus yönetmen Alexander Medvedkin’e ithaf edilen Son Bolşevik, Sovyetler Birliği’nde sanatı arka plana alarak yönetmenin hem özel hayatını hem sinemasını anlatır. Chris Marker, Andrei Arsenevich’in Bir Günü’nde ise “Sovyetlerin son büyük yönetmeni” Andrei Tarkovski’nin filmografisinden parçalarla, son filmi “Kurban”ın (Offret, 1986) setinden çektiği bölümleri ve yönetmenin kanserle mücadelesinin sonlarında, ölüm döşeğindeki görüntülerini bir araya getirir. Pentagon’un Altıncı Yüzü’nde 21 Ekim 1967’de farklı insan gruplarından100 bin protestocu toplanarak Pentagon’a doğru yürüşünü aktarır. Havanın Dibi Kırmızıdır’ın ilk bölümünde sol hareketin 1967 yılında ortaya çıkışına odaklanırken, ikinci bölünde Latin Amerika’nın sosyalist hareketlerine eğilir.