Sinema dünyasındaki en etkileyici müzisyenlerden biri olarak kabul edilen, bestelediği film ve tiyatro müzikleriyle dünya çapında tanınan Yunan besteci ve piyanist Eleni Karaindrou, 50. Altın Portakal’ın Türkan Şoray başkanlığındaki ulusal jürisinde görev yapacak.
Çağdaş sinemanın ozanı kabul edilen Teo Angelopulos ile uzun yıllar birlikte çalışan ve Türkiye’de Sonsuzluk ve Bir Gün, Ağlayan Çayır ve Ulis’in Bakışı gibi pek çok filme hazırladığı müziklerle geniş bir hayran kitlesine sahip olan Eleni Karaindrou, Altın Portakal’ın büyük jürisinde yer almanın kendisi için mutluluk verici olduğunu söyledi.
Kıtaları aşan bir başarı
Chris Marker, Jules Dassin ve Margarethe von Trotta gibi ünlü yönetmenler için de özel müzikler besteleyen Eleni Karaindrou’nun, müziği gibi ünü de sınırları aşıyor. Geleneksel Yunan müziğini batı formlarıyla birleştiren piyanist, Avrupa’dan Asya’ya çok sayıda müziksevere ulaşmayı başarmış bir sanatçı.
Müziği görüntülerle bir bütün
1982 yılında Teo Angelopulos'la karşılaşması, Karaindrou’nun müzik serüveni açısından bir tür milat kabul edilir. Geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz ünlü yönetmen, Karaindrou ile 20 yılı aşkın dostluk ve işbirliğinden bahsederken “Eleni’nin müziği görüntülerle ayrılmaz bir bütündür. Onun sinema dünyasındaki en etkileyici müzisyenlerden biri olduğunu düşünüyorum” demiştir.
Büyük ödüllerin sahibi
20 film, 35 tiyatro oyunu ve 12 televizyon dizisi için müzik besteleyen Eleni Karaindrou, üretkenliğiyle isim yapmış bir besteci ve piyanist. Karaindrou, 20 uluslararası müzik ödülünün yanı sıra, 1982 yılında Selanik Film Festivali’nde (Hristoforos Hristoforis’in Roza filminin müziğiyle) en iyi müzik ödülünü almış ve 1992 yılında Europa Cinema’nın Premio Fellini ödülüne değer görülmüştü.
Müziğe küçük yaşta başladı
Karaindrou, 1942'de küçük bir köyde doğdu. 7 yaşında annesi öldü. Babası onu da alıp Atina'ya yerleşti. Evin bodrumunda keşfettiği piyanoyla müziğe başladı. 11 yaşında Atina’da Hellenic (Yunan) Konservatuarı’na girdi. Piyano ve teori eğitimi aldı. Atina Üniversitesi'nde arkeoloji ve tarih okudu. Albaylar Cuntası sonrası oğlunu alıp Paris'e gitti. Sorbonne'da etnomüzikoloji, Scuola Cantorum'da orkestrasyon ve orkestra şefliği eğitimi aldı. Cunta yıkıldıktan sonra ülkesine döndü ve Manos Hacıdakis'in yönettiği Radyo-3'te klasik müzik ve etnik müzik programları hazırladı. Burada geniş bir Rembetiko arşivi oluşturdu. Film ve oyun müziklerinden oluşan albümleri tüm dünyada yüksek satış rakamlarına ulaştı.