Karboksiterapi ile kendinizi yeniden doğmuş gibi hissedeceksiniz.
Karboksiterapi, selülit, vücut şekillendirme, kilo kaybı, liposuction sonrası toparlanma, yüz ve çene altı sarkmaları, ve çatlak tedavileri için kullanılıyor.
Dr. Hüseyin Tırman, Karboksiterapi'nin bütün ayrıntılarını sizinle paylaşıyor:
Karboksiterapi (karbondioxiterapi) metodlu ve kontrollü parametrelerle C02 gazının deri altına pompalaması ile gerçekleşen bir tedavidir. C02 gazı ilk olarak Fransa'da, Royat Termalleri'nde 1925 yılından beri kullanılmakla birlikte, o tarihten bu yana estetikten tıbbi alanlara kadar bir çok alanda uygulanmaktadır.
- Sellülit
- Gevşeme,sarkma ve elastikiyet kaybı
- Bölgesel yağ doku (bacak iç taraf,basen,göbek,yan,kol alt...) fazlalıklarında
- Liposuction önce ve sonra
- Skar ve yara izleri
- Anti-aging bakımlar,kırışıklık
- Yara iyileşmeleri
- Çatlak tedavileri
CO2 vücudumuzun yabancı olmadığı ve ona karşı herhangi bir alerjik reaksiyon göstermediği bir maddedir. İstirahat halinde 200ml C02 oluşabilirken, egzersiz sırasında bu miktar 10 katına kadar çıkabilir. Karbondioksiterapi yöntemi C02 gazı problemli vücut bölgelerine belirli dozlarda ve miktarlarda, periyodik bir şekilde çok ince uçlu bir iğne ile deri altına enjekte edilmesidir.
Enjekte edilen CO2 gaz sayesinde vücut savunma mekanizması olarak bölgede oksijenizyon ve dolayısıyla lipoliz (yağ arttırıcı) olayını artırır. Bunun sonucunda damarlarda genişleme ve dolayısıyla bölgeye giden kan akışında hızlanma ve kollogen, elastin sentezinde artma meydana gelir ve tedavi düzenli bir şekilde devam edildiğinde sellülitlerde azalma, bölgesel yağlanma sorunu olan (bacak, basen, karın, yan, kol, sırt...) yerlerde hızlı bir şekilde incelme ve genel vücutta kilo problemi mevcut olduğunda tedavi ile birlikte sağlıklı beslenme ve diyet programları verildiğinde genel vücutta zayıflama ve incelme meydana gelir. Tedavi sonucunda bölgelerde oksijenizasyon ve kan akışı hızlandığından sarkma ve gevşeme olan bölgelerde aynı zamanda toparlama meydana geldiğinden, bilinçsiz zayıflamaktan sonra görülen gevşeme sorunu yaşanmamış olacaktır.
Seans sayısı kişinin probleminin yoğunluğuna göre değişmekle birlikte ortalama 6-12 arasında değişir ve haftada 1 seans şeklinde uygulanır. Seans süresi ise yapılan bölgeye göre değişmekle birlikte ortalama 15-30 dakika sürer. Tedavide kullanılan iğne son derece ince uçlu olduğundan ağrı, acı hissi olmaz. Tedaviden sonra birçok zaman morarma olmaması ile birlikte bazen birkaç yerde küçük noktalar şeklinde morarma olabilir. Ortalama 3-5 günde geçer. Hastanın kilo, vücut ölçüleri ve detaylı vücut analizi yapılır. Tedaviden sonraki saatlerde ise kişinin normal hayatını etkileyecek herhangi bir durum söz konusu olmaz. Kilo ve sellülit sorunu altta yatan bir çok nedene bağlı olduğundan tabi ki tedavi ile birlikte sağlıklı beslenme, hareketsiz kalmama ve sellülit ve kiloyu oluşturan başka nedenleri da ekarte etmek gerekir.''